Bilir misin? Şiiri - Bülent Yücetürk

Bilir misin?

Sen tutuştur ben yanarım
Karıştırma kor alevim
Ne külü olur ne de gölgesi
Sen ateşi bilir misin?

Sensiz ir an asır gibi
Senle bin yıl bir an gibi
Ne öncesi var ne de sonrası
Sen o anı bilir misin?

Sen gülüm ol ben bülbülüm
Yüce dağlarda bir sümbülüm
Ne kökü var ne de dalı
Sen solmayı bilir misin?

Bir yanım yanar bir yanım gölge
Üstümdeki duman mı yoksa bulut mu
Yanağımdan süzülen yaş mı yoksa damla mı
Sen ağlamayı bilir misin?

Topraktan geldik geri döneriz
Alnımıza yazılmış onu yaşarız
Yazı silinmezmiş dileğim duamsın
Sen inanmayı bilir misin?

Deniz dalgalanır sonra durulur
İnsanoğlu ağlar ağlar sonra avunur
Kuru yaprak misali ordan ora savrulur
Sen esmeyi bilir misin?

Su akar yatağını bulurmuş
Arayan ya belayı ya da mevlayı bulurmuş
Yürekten istersen bir gün olurmuş
Sen vuslatı bilir misin?

Sevenin vazgeçtiği nerde görülmüş
Aşık ise maşukunu bir gün görürmüş
Mezar taşım saçlarınla örülmüş
Sen ölmeyi bilir misin?

Bu dünyada olmadı ahrette kısmetmiş
İnsanın ameli temiz niyetmiş
Kıldan ince kılıçtan ise keskinmiş
Sen sıratı bilir misin?

Bu dünyada yaşadığım cehennemdir
Senden başka her şey bahanemdir
Tek isteğim her gün baktığın aynada
Sen cenneti bilir misin?

Ne görülür ne de duyulur
Ne de senin gibi dokunulur
Sualim ise senden sorulur
Sen meleği bilir misin?
Hem ruhunu hem de bedeni
Yaradanı bilir misin?

Bülent YÜCETÜRK