Artık bırakma bizi kaygı mekânlarında,
Mekânları mekânsız yapan korkularla gel.
Yolcusu olmayan yolsuzların hanlarında,
Yalnızlıkları unutturan şarkılarla gel!
Zamanında gel, aşımızda tuzumuz olsun,
Bize yeniden can verecek ülkülerle gel.
Söz, Bezmi Eleste verilen sözümüz olsun,
Dili şeydaları sızlatan türkülerle gel!
Acıları bal eyledik, diken bizde kalsın,
Kır papatyaları, sümbüllerle, güllerle gel.
Sancıyı göze teyelledik, can sözde kalsın,
Talan gönülleri saray yapan dillerle gel!
Suların Ay ışığı içtiği zamanlarda,
Gönüllere çiçekler açtıran dallarla gel.
Renksizliği durak yapmış dünya hanlarında,
Açık mavilerle, yeşillerle, allarla gel!
Baharında şuara meclisleri kurulsun,
Anahtar verilmiş şairdeki dillerle gel,
Boz bulanık gönüllerde duygular durulsun,
Gazelhanını davet eden gazellerle gel!
Bekletme gayrı gönlümüzün pası açılsın,
Ab-ı hayat sunan şekerlerle, ballarla gel.
Hayat ver, dokunduğun yerden hayat saçılsın,
Hastasını iyileştirecek ellerle gel!
İhsan Kurt
Kayıt Tarihi : 21.9.2008 23:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İhsan Kurt](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/09/21/bilinmeyen-sevgiliye-gel-cagrisi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!