Nereye koşturduğunu bilemediğim -soğuk,gülümserlikten uzak- şehirdi,
İçinde sıkışıp kalmış çoçukluklarım...ki hala anlatamadığım...
Ve bunların önüne geçen;'her görüşümde tasviri gereken' bir deniz,
Çıkar idi karşıma;içinde selamlamam gereken kırılgan nesneler...
Kırılgan gözlerin;uzaklığınca yorgunluk,
Tarifsizlik içinde,hala dışa vuramadığım,his dışı bir korkuyla...
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta