Farklı yerler, farklı yönler, farklı keşiflerin bilinçli bilinmez bir yolculuğun
heyecanı sarar yüreğinizi benliğinizi.
İşte yine böyle bir etkinliğin hazırlığı içersinde zirvelerdeki özgürlüğü
yaşamaya başlarsınız.
Kalbiniz terkedecek gibidir sizi, yetişmeye çalıştırırsınız bedeninizi onun hızına. An an bir kuşun kanadı olursunuz pır pır eden, her
mevsim adı değişen özgürlüğe yol alan.....
Uyku tutmaz şafakla kalkarsınız, son bir kez daha göz gezdirirsiniz,
kim kimin kahrını çekecek diye sorduğunuz boyunuzca çantanıza........
Cesur hırsız gibi sırtlanırsınız can yoldaşınızı sessiz, sessiz ama koşar
adımlarla süzülürsünüz alaca karanlıkta.......... günün ilk ışıklarına.................
Tekerlekler dönüp, kilometreler katedildikçe, buharlaşan camlardan akıp giden geçmişiniz gibi hızlı hızlı gelip geçen yaşamı izlersiniz.
Elleriniz yüzünüze uzanır aniden, kendinize dokunmak varlığınızı hissetmek
ve ne mutlu ne mutlu şu an bu yolculuktayım dersiniz.Ardından................
derin bir iç çekiş ve içinizdeki sessizlikle bilinmez bir yol.........................uzanır altın sarısı buğdayların sonsuzluğunda............
Birde tabloyu oluşturan, uçsuz bucaksız üzüm bağları ise, yeşille kırmızının,
turuncu ile sarının, kahverengi hazalların arasında sonbahar hüznünü
yaşarken; kış ağaçlarının zümrüt yeşili yaprakları bir tükenişin ardından
yeniden doğuşu anlatır gibidir.
İçinizdeki burgu burgu hüzünler dizilirken boğazınıza, bu manzaradan
sonra, aranızdaki buğulu cam kaybolur, hüzün yok olur anında............
Tekrarı olmayacakmış gibi, olsada farklı olacağını bildiğinizden için,
gözünüzü kırpmadan sindirmek istersiniz her anı.....bazen pes eder göz kapakları ve o kısacık şekerlemenin tadı...........bozulur göçmen kuşların
sıcağa doğru süzülüşlerinin şahitliğinde.....
Uçsuz bucaksız ovalar, geçmişin umutları gibi arkamızda kalınca,
yollar daralmaya engebeli olmaya ve de yalçın kayaların arasında kıvrılmaya başlar........korkudan çok heyecan doruk noktaya ulaşır,
bir avuç kadar ama cesur yüreğinizde.
Vadideki çay boyunca, sonbaharla kavgasını veren söğütlerin boyun eğişlerini izlerken, bir yaprak bir yaprak daha düşürmek korkusunu hissedersiniz kavak yellerinde....ve yerli kuşların türkülerindeki çağrı getirir sizi kendinize.....
Ne kadar hoşnut olmasanızda, kaptanın kendini ayık tutmak için dinlediği
radyodan gelen tınıya arada kulak kabartırsınız.....dilek tutarsınız gizlice....
'her şeye rağmen yaşamak güzel......' diye......
Kayalıkların arasında sıklıkla rastlanılan mezar taşları, bir doğuşu bin
ölüşü anlatır.....anlatır.....anlatır........yaşama daha çok sarılma arzusu
sarar içinizi........çok kısa belli ki..............sizin için, saliselerin değeri bir
nefes bin tebessümde gizlenir.............................hissedilebilen...............
Bilinçli bilinmez bir ============yolun yolcusu olursunuz vazgeçilemeyen.
14.02.2006-antalya-Doğu toroslar
'bolkar dağlarına ulaşmak üzere çıkılan
biliçli bilinmez bir yolculuktan duygusal
kesitler.-1-'
Kayıt Tarihi : 14.2.2006 08:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

kesinlikle öyle..!
kutlarım..
kaleminize teşekkürler
TÜM YORUMLAR (2)