Bilinç Yağmurları Şiiri - Önder Karaçay

Bir Sümer atasözü der ki;

Madem biliyorsun neden öğretmiyorsun? Boşa vakit geçirdin neye yaradı?

Dünyanın enlemleri, boylamları, merkezi değişiyor.

Mevsimler tek mevsime dönüşüyor.

Zaman her gün biraz daha hızlanıyor.

Zamanın sahibi sahne aldı?

Bir dakika, bir saat, bir gün, bir ay, bir yıl hiçbiri eskisine benzemiyor?

Neden diye hiç düşündünüz mü?

Çünkü insanlığın düşmanlarına karşı Sirius, Agartha ve Ademoğulları arasında ki enerji frekansı dünyayı değiştiriyor.

Mahşer tufanı yaşandı.

Zalimlerin tümü o tufanda canlı ölüye dönüştürüldü.

Yaşattıklarını yaşamadan ölmeyecekleri için uzatmaları oynuyorlar.

Her hileye başvuracaklar.

Leşleri yeryüzünde sahipsiz kalana kadar bu hırsları sürecek.

Nasıl yok edildiklerini kendileri bile anlamayacaklar.

Bu yazdıklarımı nasıl birileri anlamadığı gibi.

Mahşer tufanı oldu biz niye anlamadık diyenleri duyar gibiyim.

Siz o zamanlar bu düzene hizmet etmek ile meşgul olduğunuz için anlamadınız.

Bilinç yağmurları ile bilgi akmaya başladı ve o bilgileri bu frekansı yakalayanlar yaymaya başladı.

İnsanlar yeni yeni neler oluyor demeye başladılar.

Bu insanlık adına güzel bir gelişme.

Metafizik fırtına devam ediyor. Bir tek kasırgaya dönüşeceği günü bekliyor.

Zalimliğin yeryüzünde tamamen bitmesi için ibretin tam yaşanmasına ihtiyaç var.

Onların gözü tamamen dönmüş durumda.

İstedikleri neden olmuyor diye adeta çılgına dönmüş durumdalar.

Virüs yayıyorlar olmuyor, savaş çıkartıyorlar olmuyor, ekonomik kriz yaratıyor çaresi bizde diyorlar yine olmuyor!

Neden?

Çünkü son Firavunluğun sonu geldi.

Devlet yok şirk var dememin sonu geldi.

Şirk ile gidilebilecek yol bu kadardı.

Bundan sonrası çıkmaz sokak.

Us ve duyuncunu şirke kaptırıp hemde haklı mı çıkacaktınız?

Adamoğlu Mustafa Kemal Atatürk'ü siz ne zannediyorsunuz?

Onun öldüğünü sanıyorsunuz?

O ölmedi onu öldüremezsiniz. Onu öldürmeye ne çaldıklarınız yeter ne de satın aldığınız işbirlikçileriniz.

Anladınız mı?

Şimdi kendi oluşturduğunuz bataklıkta boğuluyorsunuz bizi kurtarın diye.

Niye kurtarıyoruz?

Bugüne kadar sizi sizin hileleriniz ile kaç kez kurtardık?

Haksız yere aldığınız ne varsa Türk ulusundan 1938 yılından bu yana ne çaldıysanız onları sahibine iade edene kadar sürecek bu mücadele.

Karşınızda kim var biliyor musunuz?