Bilimsel Gerçeklerden Damlalar--8-

Astronotlar-Kozmonotlar
Gökmenler ya da Göktürkler
Neden Uzay Elbisesi Giymek Zorundadırlar ?
…………….*……………
Uzaya giden astronot ve kozmonotların
özel olarak yapılmış
uzay elbiseleri giydiklerini hepimiz biliriz
Henüz uzaya bir GÖKMEN
ya da GÖKTÜRK göndermemiş olsak ta
kendimizin yaptığı uzay araçlarıyla
……………………………..gönderdiğimiz bir gün
onlara da UZAY ELBİSESİ giydireceğimiz
……………………………………………………….kesin
Öyleyse
uzay elbisesi üretmeye ilgi duyanlara
…………………..….şimdiden duyurmuş olayım
“Uzay elbiselerine ihtiyacımız var!
Bu işten anlayanlar,
…………………………...kolları sıvayın bakalım !
Bu yazımda uzay elbiselerine neden
gerek olduğunun cevabını vermeye
……………………………………………….çalışacağım
Bildiğiniz gibi ATMOSFER dediğimiz ,
%21' i 0ksijen,, %78 i Azot,
%00,4 ü Karbondioksit ve geriye kalanı
……………..…..fosil yakıt gazlarından oluşan
bir gaz okyanusunun en dibinde yaşıyoruz .
Gaz karışımından oluşan bu gaz okyanusu
BİZ İNSANLARIN ve bütün varlıkların üzerine
yaklaşık 1 ATMOSFERLİK BASINÇ UYGULA-
MAKTA..
Bu, 1 cm2’ lik yüzeye
……………………….1 kg kuvvet anlamına gelir
2 cm2 ye 2 kg-kuvvet , 5 cm2 ye 5 kg-kuvvet…
100 cn2 ye 100 kg-kuvvet
ve ortalama yapıdaki bir insanın
…………………...15.000 cm2 lik vücut yüzeyine
toplam15000 kg=15 tonluk kuvvet=ağırlık
…………………………….…uygulanıyor demektir
Atmosfer içinde yaşayan insanoğlu
……....işte bu basınca uyum sağlayarak yaşar
Bunun için
1 atmosferlik atmosfer basıncına karşılık
insan hücrelerinin içinden dışarı doğru da
…………………..1 atmosferlik basınç OLUŞUR
(Deniz içinde yaşayan canlılarda bu basınç
………………………………..biraz daha fazladır)
Atmosferin dışına yani uzaya çıktığımızda
atmosfer basıncı ortadan kalkacağından
içimizden dışarıya doğru uygulanan
………………..1 kg/cm2 lik basınç nedeniyle
……………...insan bedeni PARAMPARÇA olur
İşte bunu önlemek için
dört işlemle, karekökle-integralle..
sinüs, cosünüs’le ..v.s..ile hesaplanmış
yani matematik- fizik – kimya, biyoloji
ve astronomi biliminin verileriyle yapılmış
……………..UZAY ELBİSELERİ giymek gerekir
Aksi takdirde , Yüce Yaradan’ın;
kâinatı yaratmış olduğu ve 0’na ait olan
..................fizik, kimya, matematik, biyoloji…
ve astronomi biliminden yoksun bilgilerle
yani üfleyerek, püfleyerek ,
MUSKA takılarak üretilen uzay elbiseleri,
uzayın sonsuzluğundaki GÖKMENLERİN
paramparça olmaları sonucunu doğurur
İşte Yaradan’ın
evrendeki ve doğa’daki ayetleri olan
ve bilimsel çalışmalarla elde edilen BİLİM-
SEL BİLGİLERE bunun için gerek vardır.
Çünkü BİLİM YAPMAK demek:
Allah’ın evrendeki ve doğa’daki ayetle-
.....................rini bulmaya çalışmak demektir
Bu nedenle
“İlim Çin’de bile olsa almak gerekir”
Çünkü bilimin gerçekleri
Yaradan’ın evrendeki ve doğa’daki âyetleridir.
Bu gerçeklere ulaşmanın yolu ise ;
gözlem-deney,inceleme araştırma yapmak ,
elde edilen verilerle varsayım ve kuramlar
…………………………………kurmaktan geçer
Ve bu kuramlardan (TEORİ) hareket ederek
……………………….gerçeklere ulaşmak için
Gerekirse
yeni gözlemler ve deneyler yapmak gerekir.
Yüz deneyle sonuç alamazsak bir yüz deney
………………………………….…daha yapmak
Deneylerden elde ettiğimiz verilere dayanarak
kurduğumuz KURAM (teori) ların geçerliliğini
yeni gözlem ve deneylerle araştırmak ,
elde edeceğimiz verilere göre düşünmek gerekir
Bu şekildeki sabır gerektiren çalışma biçimi,
bilimsel çalışmaların güvenirliğinin zayıflığından
değil, BİLİMSEL ÇALIŞMALARIN özelliğindendir
Çünkü amaç,RÂBBİN AYETLERİNE ulaşmaktır..
Bu nedenle “ bilimsel çalışmalar”da SABIR ve
……………………………dürüstlük ön koşuldur
Yukarda dediğim gibi bilimsel çalışmaların
…………………………………………….......AMACI:
yüce Yaradan’ın evrendeki ve doğa’daki ayetle-
rine YANİ gerçeklere ulaşmaktır..
Gerçek bilim insanları bu yüzden yalan söyle-
mezler…Bilimsel verilere dayanmayan varsa-
yımlar ve teoriler kurmazlar..
Çünkü bilirler ki, bilimde kurulan varsayım ve
kuramların sağlamlığı gözlem ve deneylerle el-
de edilen verilerin sağlamlığına bağlıdır
Unutmayalım ki,
binlerce ilâcın, aşının , üretilen binlerce kim-
yasal maddenin; cep telefonlarında, bilgisayar-
larda, otomobillerde, uçaklarda, gemilerde,
insanları öldürmeye yarayan atom ,hidrojen
ve nötron bombası… vs..vs gibi,hayatın her
alanında kullanılan maddelerin üretilmesin-
de esas alınan dayanak, ATOM TEORİSİ üze-
rine inşa edilmiştir ..
Üretilen ve günlük yaşamda kullanılan bunca
maddeye karşılık ATOM KURAMI’na hala A-
TOM GERÇEĞİ (ATOM KANUNU) denmemek
tedir.
Çünkü gerçek bilim insanları palavrayı sevmez-
ler.. İşkembe-i kübra’dan atmazlar.Gerçeğe da-
yanmayan bilgilerle hareket etmezler…0nlar
evrendeki ve dünyadaki gerçeklerin- âyetlerin -
peşindedirler..Ne zaman kesin bir gerçeğe ula-
şırlar, o zaman bunu “doğa kanunu” olarak ifa-
de ederler.. “Oksijen yakıcı bir gazdır.Hücrele-
rimize giden besinler mitokondrilerde oksijen
gazıyla yakılarak enerji açığa çıkar...” yargısın-
da olduğu gibi, kanıtlanmış gerçeklerin hükmü-
ne DOĞA KANUNU derler....
ATOM TEORİSİ konusunda, bu hükmü verme-
diklerine göre, bu, atom teorisinin zayıflığından
değil, bilim insanının gerçeğe ulaşmadaki duya-
rlılığından , gerçeğe ulaşmadaki dürüstlüğün-
den, gerçeğe olan saygısından kaynaklanır….
Hani 0RHAN VELİ üstadın:
“Bir yer var biliyorum
Her şeyi söylemek mümkün
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum
Anlatamıyorum!” dediği gibi,
bunca başarımıza ve ondan yararlanmamıza
……………………………………………….karşın,
henüz atomların fotoğrafını çekemediğimiz-
den, onarlı elle tutup insanlara göstereme-
diğimizden ve atomlarla ilgili yeni yeni bilgile-
re ulaşmaya devam ettiğimizden , kabaca ,
“maddelerin atomlardan yapıldığını “söyleyen
bu sağlam kurama henüz “ATOM KANUNU”
.................................................denmemektedir
Bilimsel çalışmaların bu özelliğini anlamaya
ihtiyacımız vardır….Bunu anlayan toplumlar
ilerleme kaydederler ve daha müreffeh bir
yaşamı hak ederler...Aksi takdirde ZİYA PAŞA’’-
nın :
“Diyar-ı küfrü gezdim
…………………..…..beldeler, kâşâneler gördüm
“Dolaştım mülk-ü islâmı
………………………...bütün viraneler gördüm..”
dizelerinde dile getirdiği bir yaşam biçimi içnde
yaşarlar..
Bu nedenle bilimin ve bilimsel çalışmanın ne
demek olduğu anlaşılmalı ve ona göre yaşan-
malıdır...Bunu yapan toplumların yolları, cadde-
leri, sokakları, binaları,ormanları, tuvaletleri te-
miz olur…ve herkes “kapağı” oraya atmak ,ora-
lara gidip mastır, doktora yapmak ister…
Büyük adamların çocukları bile…
En derin saygılarımla!