Şehirlerin hayata açılan sokaklarını hiç tanımaz onlar
Ne doğan güneşi gördüler ne gökte parlayan bir yıldız
Hapishane parmakları gibi ince telden kafeslerde yaşar
Doğanın şefkatinden uzakta her biri birbirinden yalnız
Yeşil çimlerin kokusu bir çınarın gölgesi nasıl şey acaba
Kuyrukları hırçın rüzgârda bir uçurtmaya dönüşür mü?
Ucunda ölüm olsa bile güzel çevik kedilerle kovalamaca
Nemli toprağın üstünde küflü peynir olmayacak düş mü?
Laboratuvar ortamında insanlığın hizmetine açılır gözler
Üç beş haftalık kısır hayatları âlim gözler önünde yaşanır
Çıkmaz sokak dolu labirentlerde sayılı günler gelip geçer
Kafesten bir fare eksilecek olsa yeni doğan mirası devralır
Üç öğün yuttuğu hapın yediği iğnenin haddi hesabı yoktur
Kalp atakları, şişmiş gözler, iflas etmiş organlar işin cabası
Güzel güneşli günlerin hayaline kanamalı karınları toktur
Bir avuç beyaz cesetteki al kanlar son perdedeki içler acısı
Belki de milyonlarca insandan faydalı bilimin garip fareleri
Kaç masum çocuğun, kaç kederli annenin yüzünü güldürür
Beyaz önlüklü efendilerine verdiler en müstesna müjdeleri
İlaçlarla hastalıkların savaşını minik fare orduları sürdürür
Kayıt Tarihi : 28.10.2023 15:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Korkmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/10/28/bilim-fareleri.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!