Sen olmasaydın, bizler ne yapardık? Bilgisayar
Uçakları tek tek avlayarak düşürür, uçaksavar
Öğretmen sınıfa girince, hemen sınıfı sayar
Beynin ne kadarda büyükmüş, ey bilgisayar
Bilgisayarı, hep iyi kullanalım
Boş işleri, başımızdan savalım
Kötü insanları, ne yapalım?
İnternette, iyi sitelere bakalım
Bilgisayarın fişini çekersen, bir işe yaramaz
Cahil insanlar ise, hiçbir zaman laf anlamaz
Büyükler küçükler kadar, bilgisayara bakmaz
Ev halkı yatmasına rağmen, küçükler yatmaz
Bilgisayarlar, devamlı bilgileri sayar
Acaba kötü siteleri, bilgisayar ne yapar?
Şirketler, bilgisayarlara hep zam yapar
Virüslerde, daima bilgisayarımı bozar
02.04.2010
Fikret Gürsoy
ARAŞTIRMACI-YAZAR-ŞAİR-PROGRAMCI
Kayıt Tarihi : 2.4.2010 01:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TEKNOLOJİNİN NİMETLERİ VE KÜLFETLERİ Saygı değer okurlarım, şimdi sizlerle teknolojiyi konuşmak istiyorum, uzay çağı dediğimiz, baş döndürücü bir hızla, teknolojinin ilerlediği ve dünyayı küçülttüğü bir asırda, acaba hiç düşündük mü? Bu teknolojinin nimetleri nelerdir? Külfetleri nelerdir? Diye, evet bugün bu önemli konuya vaktinizi ayırmak istiyorum. Bu teknolojinin önde gelenlerinden biride hiç şüphesiz ki bilgisayar, internetten bütün dünyayı oturduğun yerden gezip dolaşabiliyorsun, dünya artık bir parmak tıklamasıyla önüne gelmektedir. Dünyanın O bir ucundaki çok önemli bir şahsiyetin yazısını okuyabildiğiniz gibi, dünyanın O bir ucundaki bir artistin soyunmasını da seyredebiliyorsunuz. İşte bütün bunlar, teknolojinin nimet ve külfet dengesinin iyi yapabilmemiz gerektiğini ortaya koymaktadır. Neslimizi ve çocuklarımızı, bu teknolojinin külfetlerinden koruyabilmemiz için çok dikkatli olmamız gerekir. Televizyonda hakeza böyle değimli? Güzel eğitici programlar seyredebildiğimiz gibi, kötü ahlak dışı programları da seyredebiliyoruz, hatta ailemiz ve çocuklarımızla beraber hiç çekinmeden seyredebiliyoruz. Telefonun bütün çeşitlerini kullanıyoruz, cebimizdeki telefonla, dünyanın O bir ucundakiyle rahatlıkla konuşabiliyoruz. Dünyanın ne kadar küçüldüğünü görüyoruz, eğer bu teknolojinin nimetlerinden değil de, külfetlerinden yararlanıyorsak yani dünyanın O bir ucundaki, bir artistin soyunmasını cep telefonundan seyredebiliyorsak, o zaman bu teknolojinin nimetlerinden değil, tabiî ki, külfetlerinden faydalanmış oluyoruz, bu durumda bizlere manevi bir sorumluluk getirmektedir. Elimize almış olduğumuz bir kalemle, Allah lafzını da yazabiliriz, aynı o kalemle Yallah kelimesini de veya bir kötü sözde yazabiliriz, Aynı kalemle çok güzel bir tabiat resimleri çizebiliriz, aynı kalemle kötü ahlak dışı resimlerde yapabiliriz. Aynı kalemle bir insanın gözüne saplar, o insanın gözünü de çıkarabiliriz. İşte bütün bu durumlar da teknolojiyi iyi kullanmaya bağlı olduğunu iyi bilmemiz gerektiğini ortaya koymaktadır. Teknolojinin nimet ve külfet dengesini iyi korumamız gerekir. Artık dünyamız, teknoloji dünyası, savaşlar bile artık silahlarla değil, bilgisayar programlarından nokta atışı yapılabilmektedir. Sevgili Peygamber Efendimiz bin dört yüz küsur yıl evvel bu hususa adeta dikkatimizi çeker gibi ne güzel buyurmuşlar. “ Düşmanın silahıyla silahlanın.” Artık karşımızdaki düşman, top tüfekle gelmiyor, oturduğu yerden, bilgisayarın bir tuşuna bastığı an binlerce insanı aynı anda öldürebiliyor, bu ne korkunç bir durum Yarabbi, artık şunu iyi bilmemiz gerekir ki, teknolojiyi kullananlar, teknolojinin başında nöbet tutanlar, eğer insanlığının kurtuluşunu istiyorlarsa, “Sizin en hayırlınız, insanlara karşı en hayırlı olanınızdır.” Hadis-i Şerifin mucibince, hareket ediyorlarsa o zaman bir sorun yok, ama tam tersi ise, düşünmek bile istemiyorum, o zaman vay bu insanlığın haline, saygı değer okurlarım, sonuç itibariyle bütün iş bizlerde yani iyi ve hayırlı insanlarda, yoksa halimiz cidden zor hem de nasıl ki zor. Bizlerde düşmanlarımızın silahlarıyla silahlanmamız gerekir hem de hiç geç kalmadan, bu teknoloji silahlara bir an evvel sahip olmamız gerekir, tabiî ki insanlığın geleceği adına, hayırlı işlerde kullanma adına sahip olacağız. Eğer bu teknolojiyi bizler veya başkaları amaç dışı kullanacak olursak, hem dünyamızı yıkmış oluruz hem de ahir etimizi yıkmış oluruz. Bundan sonraki bütün iş bizlere ve iyi yetiştirebileceğimiz nesillere kalıyor. Evet, saygı değer okurlarım, bir yazımızın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız, sizlere veda ederken, hemen hediyeli sorumuzu sizlere soralım. SORU: Camilerde, hoca efendilerin çıkıp ta, ezan okudukları yerin adı nedir? Eğer bu sorunun cevabını biliyorsanız veyahut şahsıma soru sormak istiyorsanız. 0 505 811 93 31 cep telefonumdan şahsıma ulaşabilirsiniz. Sorun cevabını fikretgursoy38mynet.com adresinden veya weqa38hotmail.com MSN den de şahsıma ulaşabilirsiniz. Soruyu bilen okurlarımın arasından çekeceğimiz kura sonucunda, bir talihli okurumuza hediyesi kendisine hemen takdim edilecektir. Başka bir önemli köşe yazımda buluşmak ümidi ile şimdilik hoşça kalınız. Saygı ve sevgilerimle… Fikret GÜRSOY ARAŞTIRMACI-YAZAR-ŞAİR-PROGRAMCI

Boş işleri, başımızdan savalım
Kötü insanları, ne yapalım?
İnternette, iyi sitelere bakalım
Tasiyeler güzel, umarim uyulur....
yüreginiz daim olsun..tebrikler
selam ve saygilar
Kaleminiz daim olsun....
selam ve saygilarimla
MEHMET HANİFİ KESKİN
LALE HAN
TÜM YORUMLAR (16)