Bilgesu Azoz 2 Şiirleri - Şair Bilgesu A ...

0

TAKİPÇİ

Bilgesu Azoz 2

Bazen insan fazlasıyla yorgun oluyor. Ne heves kalıyor ne de başka bir şey. Zaten şu yaşa göre sınıflandıran insanları asla anlamış değilim. Çünkü bana kalırsa yaş sadece bir sayıdan ibaret. Bazen küçücük yaşınızda o kadar ağır şeyler yaşıyorsunuz ki sizden yaşça büyük bir insandan daha olgun oluyorsunuz.
Fırtınanın ortasında yapayalnız kalmışsınız. Elini uzatan yok, çıkamıyorsunuz. Uğraştıkça daha da dibe batıyorsunuz. Bazen o içinizdeki ses bir ışık olurken bazen de karadelik oluyor ve sizi daha da yıpratıyor. Ama ben her zaman ne kadar üzülürsem üzüleyim bir çıkışın olduğunu biliyorum. Belki fazlasıyla yara alacağım, belki ayağa kalktığımda yürüyecek halim olmayacak ama alışacağım. Kalbimi kurutan insanlar yerine çiçek açtıran insanlar gelecek. Kışlarım bahara dönecek. Yaralarım sarılacak, yüzüm gülecek. Biliyorum hayat mükemmel değil, dallarında çok fazla diken var. Ama o dikenlerin tepesindeki güller için savaşın. Tüm güzellikler o zorlu yolun sonunda. Sadece kendinize güvenin ve kimsenin sizi üzmesine izin vermeyin. Elbet yalnız kaldığınız günler olacak, belki kimse sizi anlamayacak. Hatta belki sizin canınızı acıtan şeyle dalga geçecekler "Buna mı üzüldün?" diye. Onlar sizin hayatınızdaki ufak pürüzler. Ya görmezden gelip yolunuza devam edersiniz ya da ilk engelde pes edersiniz. Sizin kararınız. Ben görmezden gelmeyi tercih ediyorum.

Devamını Oku
Bilgesu Azoz 2

Her zaman duygu karmaşası yaşadığım doğrudur. Bir iyiyim bir kötü, bir gülüyorum bir bakmışsın gözyaşları içindeyim. Tahmin edilmesi zor, anlaşılması neredeyse imkansız, bazen ilgiye muhtaç bir bebek, bazen hırçın dalgalar gibi asi ve özgür. Bazen akıttığım her bir damla gözyaşı bana güç veriyor, bazen de ayrı bir pencere, yeni bir sayfa, özgürlük hissi, kızgınlık ve küskünlüklerimi ifade etme şansı. Bazıları ağlamayı zayıflık olarak düşünüyor ne bileyim. "İnsan içinde ağlama, kendini küçük düşürme, güçlü görün, kimseye belli etme" Bana göre ağlamak zayıflık değildir, duyguları ifade etme biçimdir, terapidir, iyi gelir. Bazen çok yıprattığı olur, dayanamayacak gibi olursun. Bazen de dersin "en azından hissediyorum."
Hem ben üzgünken dünyanın geri kalanının ne düşündüğünün önemi var mı ki? Ya da o an güçlü değilken neden öyleymiş gibi yapayım? Ben düşmüşüm ama bırak elini uzatmayı içi acımamış bile. Geçip gitmiş yanımdan öylece, hatta bir tekme de o vurmuş. Nasıl o öylece gidebilmişse, bende öylece boşverebiliyorum. Tabi içim acımıyor değil, elbette acıyor. Bazen öyle çok acıyor ki geçmeyecek sanıyorum, sonsuza dek benimle kalacak. Ama o geçmeyecek sandığım her şey teker teker geçiyor. Belki zamanla, belki zorla ama mutlaka. Kendime hep şunu söylüyorum "Bir kez geldin şu hayata" Bırak diyorum kendini, o ne düşünür bu ne düşünür boşver. Kalbin ne diyor ona kulak ver, çünkü o daima doğruyu söyler. Olur da yanılırsam deneyim kazanmak için yanılmışımdır. Bir daha düştüğümde canım o kadar yanmasın diye. Yani özetle hayat bir kumar. Zarı atarken başına ne geleceğini bilemezsin. Belki kazanırsın belki kaybedersin. Kazanırsan mutlu olursun kaybedersen de elbet alışırsın.

Devamını Oku