Kızım demedi bana babam,
'yavrum', 'evladım' sözlerini hiç duymadım ondan...
baksana dedi babam, koştum hiç düşünmeden
gel dedi elimdeki kanı yıkamadan gittim.
evlat olamadım babama, yavru olamadım ben.
can ciğer bilmedim etten gayrı!
öyle bir resim ki hayatım;
bir ışık gelse, kedergillerim ortaya seriliyor
hayatın yaptığı üveylik
utandıramıyor hayatı daha...
yanar döner mutluluklarım tekil kalıyor
çabalarım öksüz, emeklerim yersiz yurtsuz
Zor bu bekleyiş
zor..
Başım düştüğünde
yastığa,
masum saçlarım süzülür
koltuğa..
Yine günlerdir hüzün..
Türk Dili'ndeki durumlara
yeni bir durum ekledim
bu gece...
'çaresizlik hali'...
Yönelme halimi,rafa kaldırdım
İmrenirim bir baba
kızının elinden tuttuğu vakit...
Papucum delindi baba,
kar yağdı tenime..
paran ısıtmaz tenimi,
yüreğinle sar yeter..
Dediğim buydu işte,
zorlanırken nefes almaya, elinin sırtımda olmasıydı...
Bir kucaklamalık ağrım vardı, bir dokunuşluk acım..
geldiğinde bütün ağrılarım dinerdi,
derin nefeslerim bırakırdı grevini..
sonra kokun gelirdi burnuma, sen sanıp dönerdim ardıma..
Mutluluk yazılabilir mi
bilemiyorum...
yazdığımda
hep acılarım aksediyor kağıdıma...
acılarımı bir yanıma,
kalanları bir yanıma aldığımda,
küçükken oynadığımız oyunları andırırdı hayat
bir mızıkçı olurdu her seferinde..
büyüyünce
tesadüflere oturttuk hayatı
sevmek bi tesadüftü bize
ayrılık içinse gereklilik deniyordu
Geceye beş kala çıkar yola..
Her çıkışı umuttur gözyaşlarında...
Umut dolar yanaklarındaki oyuklara..
Ve bir rüzgar yeter umutla ölümün buluşmasına.....
Hafif sesi gelir yağmurun gece..
Tüm yorgunluğumu aldı götürdü
bu gece...
Burnumda sıcak hayta kokusu,
Yağmur yağarsa,
rüzgar diner bi gece....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!