Bilge Kağan Zülkarneyn Peygamber midir?

Tarihin içinde sır kalmış bilgilere bakarak ışık tutalım,
Şimdi Orhun Kitâbeleri'ne şöyle kısaca bir göz atalım:

Ben Türk Bilge Kağan; doğuda gün doğusuna kadar tüm klanlar bana bağlıdır,
Yine güneyde gün ortasına,batıda gün batısına kadar olanlar da bana bağlıdır.

Orta Asya topraklarında ne kadar millet varsa Türk Kağana bağlıdır,
Kuzeyde gece ortasına kadar olan hep devletler Bilge Han'a bağlıdır.

Bunca milleti hep düzene soktum, ilerlettim,
Doğuya ordu sevk ettim,bunca yerlere gittim.

Tanrı (Tengri) yardım ettiği için milletimi tutup kaldırdım,
Gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen yerler kazandırdım.

Tanrı buyruğu olduğu için, Devletli olduğum için size Kağan oldum,
Tanrı yardım ettiği için dört yöndeki milleti derleyip toplayıp aldım.

Ey Türk Milleti; Üstte gök çökmedikçe sana kim kızabilir?
Altta yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir?

Ey Türk Milleti ben Bilge Han,
Haydi titre ve kendine dön! "

Gittiğim yerlerde güneşin kavurduğu, güneşin battığı son millete gittim,
Onların arasında hüküm verdim, dünyanın öbür tarafına varıp yettim.

Buradan çıkıp güneşin doğduğu yere doğru vardım,
Orada bulduğum milleti topralayıp bir ordu kurdum.

Birbirileriyle olan çekişmelere son verip bitirdim,
Ordumla Tengri buyruğu olarak adalet getirdim.

Rahat hayata, zenginliğe, Çin'in ipeğine kanma!
Sanin yüzüne her gülen insanı da dostun sanma.

Milletime, sarı altını, beyaz gümüşü ben işleyip kazandırdım.
Hükmettiğim milletlere hakem olup, madenler eritip bandırdım.

Kur'an-ı Kerim'de Zülkarneyn (a.s) 'den bahsedilirken şöyle denilmektedir,
Zülkarneyn (a.s) 'ın Allah'ın emri ile bir ordu kurduğu söylenip anılmaktadır.

Zülkarney'nin güneşin doğduğu yere bir yol tuttuğundan söz edilmektedir,
Güneşin battığı yere, dünyanın öbür ucuna gittiğinden bahsedilmektedir.

Allah'ın, O'na bu kavimler üzerindeki vaadini bilmektedir,
Adalet ile hükmetmesi gerektiği açık açık belirtilmektedir.

Yine Yecüc ve Mecüc isminde bozgunculuk yapan kavme giz katılmaktadır,
Zülkarneyn(a.s) 'ın madenleri eriterek, set çekip engellediği anlatılmaktadır.

Aynı şekilde Bilge Kağan'ın soyluluğu Kağan kalmasındandır,
Bilge denmesi de bilgili, alim, erdemli bir insan olmasındandır.

Bilge Kağan da, tıpkı Zülkarneyn gibi adaletli bir yargıya sahiptir,
Zülkarneyn (a.s) gibi bir komutan olup, büyük bir orduya sahiptir.

Ordusunun Kehf Suresi'ndeki gibi gittiği yerler millete kazandırılacak denir,
Güneşin en doğduğu ve en battığı yere, kavimlerin üzerine gittiği söylenir.

Buralarla beraber buraların değerli madenlerinden bahsediliyor,
Yerin zenginliklerini yine milletine kazandırmasından söz ediliyor.

Ey Türk Milleti, Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe sözü yineleniyor,
Ki burada da Kıyamete atıf yapılarak ilin ve tören bozulmayacaktır,deniyor.

Türklerin Allah buyruğu ile hareket ettiklerini ifade etmesi tarihe iz düşmektedir,
Bilge Kağan'ın sözleri tıpkı Kehf Suresi ile neredeyse bire bir örtüşmektedir.

Türkler için tarih boyunca seçtikleri din Tek Tanrı'nın göndermiş olduğu dindir,
Türkler, aynı zamanda bir millet olarak; Hazreti.Ali'nin sırrında bir kavimdir.

Atilla yazıtlarında Romalıları tarif ederken; bunlar puta tapan kavimdir der,
Ve şöyle devam eder; ırkımdan olan hiç bir zaman puta tapmaz,Alimdir der.

Sanıldığı gibi Türkler Şaman olmamışlar,puttan da uzak durmuşlardır,
Varolduklarından beri Tek Tengri, tek Allah inancına sahip olmuşlardır.

Yine yazıtlardan öğrendiğimize göre Türkler her zaman Tanrıyı anmışlardır,
Allah'ın en büyük Kudret olduğuna, yeri ve göğü yarattığına inanmışlardır.

Tarihin gizlediği bu sır Orhun'da yeşeren candır,
Öyleyse Zülkarneyn Aleyhisselam Bilge Kağandır.

Zülkarneyn (a.s) 'da, kendi yaşadığı dönemde, çağına hükmedip gitmektedir,
Zülkarneyn'in yapmış olduğu sed sebebi ile, bu çağa da hitap etmektedir.

Zülkarneyn (a.s) : ordusuyla dünyanın her yanına gidince bakmıştır,
Oradaki kavimlerden de ordusuna asker ve komutanlar katmıştır.

Tıpkı Bilge Kağan'ın dediği gibi millete eza etmek zillettir,
Türk milleti de içinde barındırdığı tüm unsurlarla bir millettir.

Oğuz, Öğüz, Öküz:Güçlü, dev boynuzlu manasına gelmektedir.
Zülkarneyn ise Arapça'da; çift boynuzlu manasına gelmektedir.

Oğuz Kağan; Kendi döneminde elbet anlı şanlıdır,
Başına giydiği, boynuzları olan başlıkları ile ünlüdür.

Oğuz denmesinin bir sebebi de kılıç almasındandır,
Cihan içinde Türk gibi güçlü! Çok güçlü olmasındandır.

İlahi esrariye de Allah'a kurban olan millet,
Türk Milletidir,Sen Türk olduğuna şükret.

Tarih er geç bütün gerçekleri ortaya koyacaktır,
Türk Millet'i ahir zamanda büyük rol oynayacaktır.

Orhun Kitâbelerinde tek Tanrı için; "Yeri yarattı, Gök'ü yarattı,sakındı der,
İkisinin arasında kişiyi yarattı,kişi Gök'teki Tanrı'ya yakardı, yakındı" der.

Tek Allah inancı ile yüreklerimizde iman nuru yandı,
Türk Millet'i varolduğundan beri Tek Allah'a inandı.

Orhun Kitâbeleri'nin üzerindeki bilgileri okuyan kimseler andı,
M.Ö Dörtbin'li yıllara ait taşlarda silinmiş bir şeklide rastlandı.

Bu bilgiler, taşların üzerinde eskidikçe,tarih içinde sır olarak kalmıştır,
Asırlar boyunca başka taşlara aktarılarak günümüze kadar gelmiştir.

Not:Orhun harfleriyle yazılan yazıtlardan 13.yüzyıl Moğol tarihçisi Alaaddin Ata Melik Cüveynî,Tarih-i Cihan Güşa adlı yapıtında söz etmektedir.