İçine dünyaları sığdırabilecek kadar büyüktü ruhumuz,
Birbirimizi besleyen umudumuz.
Bu hayatı küçük bir fanus sanardı akıl.
Dünyadan uzak büyük şehirler kurarken kalpler,
Bedenin haberi olmazdı geçip giden günler.
Birdir zengini de fakiri de
Varoluşa karşı gelme
Meseleyi alkolde, dinde zannetme
Varoluştan gerisi hissetme.
Beyazın vardır bir öyküsü
Karmaşık bir duygu bu
Özlem derlermiş adına bir zamanlar
Yüzyıllar geçmiş aradan
Değişmemiş yürekte yeri demek.
İnsan dediğin karışık görünür
Coşan ırmaklar var
Ruhumun tenhalarında.
Damlalar düşüyor denizlerime
Kar taneleri ıslatıyor ellerimi.
Isınıyor bedenim çıtırdayan odunlarla
Merak ediyorum doğrusu,
Dünya aynı farklı hayatlar.
Ayağı hiç denize değmeyenleri düşünüyorum.
Ne için suçlayabilirsin onları
Geldiği yerden şimdi yetişmeye başlamışsa
Yeni dolduruyorsa hayat kumbarasını o insanın.
Aklıma gelsen ne zaman
Kalbimde duyulur ayak seslerin
Yürüme benliğimde
İçinden geldiğinde
Ararsın beni yine
Toprağın kokusunu duymak istiyorum,
İzlemek yaprağın düşüşünü ağaçtan.
Bu sonbahar nefes almak istiyorum ben,
Yaşamak delicesine canlılığımı.
Kalbim atsın istiyorum ben
Hiç bilmediğim merakların çalsın kapısını.
Tanrı mı yarattı sınırlarını dünyanın
Yoksa kabullenmeli mi insanoğlunun gafletini
Hiçbir yaratıcı bölmez sınırlara
Yuva diye yarattığını canlıya.
Uzadı binalar gökyüzüne,
Kısaldı güzelim hayatlar bunlarla.
Nefes alalım derken şehirlerde
Kesildi ağaçlar, budandı dallar.
Doğanın kalbine atılan kurşunlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!