BiLeYiCi Şiiri - Yorumlar

'Yalnızlığa sıfır bir evde yasayan kör kelime bileyicisi...İstiridyenin sevgiyle yarattığı bir İnci, Teyzem...CİHANGİR ÖZTÜZÜN'

İnci Hanım, Şiir, bana da eski seyyar zenaatkarları anımsattı,
Tenekeci,lehimci, kalaycı v.s...
Bileycileri ben de keyifle izlerdim, özelikle pedalla dönen çarklarını, ve bilenen malzeneyi taşa sürerken çıkan sesi çok severdim.
Nostaljik havası ve öok içten anlatılan çocukluk anılarını şiirleştirmekteki maharetiniz ile çok güzel bir şiir olmuş...
Şiiri ve sizi gönülden kutluyorum.
Saygı ve sevgimle efendim,
Ünal Beşkese

Kimden : Derya Berk Şednüg (Bay, 90)
Kime : İnci Germenliler 1
Tarih : 17.04.2011 17:01 (GMT +2:00)


Konu : Yn: BİLEYİCİ GELDİ......YILDIZCI GELDİ....



Renkli, ahenkli ve zevkle okunan şiirlerinize konuk ettiğiniz için teşekkürler....

Bacım bu da antolojimde

Salt ben alkışlamıyor muşum bu Kalem'i meğer...
Şiirin çekim gücü o değin güçlü olmasaydı bu sayfaya yeniden gelinmezdi ki!

Kutluyorum Efendim;yeniden.

Selamlarımla.

yüreğiniz hiç incinmesin
böyle güzel eserleri
bizlere sunduğun için
doyulmaz bir paylaşım
yürekten alkışlıyorum
sen sevgili kardeşimi kutlarım
başarılarınızın devamını dilerim

Harikasın...bizde seni ve kalemini seviyoruz sevgili dost...10
melek ayaz

Zikzak Çizmez Şair



Dansöz gibi kıvırmayan
Seçkinleri kayırmayan
Hak yolundan ayrılmayan
Zikzak çizmez şairsin sen

Doğruları söyleyensin
Haksızlığa gürleyensin
Dostlarıma güvenensin
Zikzak çizmez şairsin sen

Kap gözüyle görüyorsun
Hak edeni övüyorsun
Hak edene sövüyorsun
Zikzak çizmez şairsin sen

Kalemimi bükmeyensin
Hortumcuya yüklenensin
Bölücüye diklenensin
Zikzak çizmez şairsin sen

Sayın şair Germenliler Hanım:Çok güzel bir anınızı paylaşmış oldunuz.,Aynı zamanda bu anınızı şiire dökmüşsünüz.Çok büyük keyif aldım. Avucunda yıldızlar sönmesin parlasın.Bu gününüz dünden
daha başarılı,mutlu sağlıklı ve aydın olsun. Hürmetler,saygılar.

Ne Kadar Güzel…
Çocuksu hayallerin, yıllar sonra bir şiire konu olması harika bir olgu.
Ben de hep merak ederdim, demirden nasıl ateşler saçıldığını…
Nasıl olur da bir taştan ve demirden kıvılcımlar yayılır bu derece uzaklara fışkırırcasına.
Nasıl oluyor da bir demir taşa sürtündükçe taş değil de demir incelir, bilevlenir diye…
Nasıl olur da ateş şerareleri böylesine etrafa sıçrarken yakmaz, yangınlara sebep olmaz diye…

Şu bir gerçekmiş meğer hayat insana gösteriyor; kullanmasını bilirsen bir kağıt bile bir kartonu, bir mukavvayı, bir ağacı daha nice nesneyi rahatlıkla kesermiş. Gördük efendim kestiğini, denedik.
El ayak, kol bacak, et kemik hak getire…
Dil yarası gibi inceden inceye kesermiş meğer kullanmasını, tutmasını bildikten sonra…
Dil de bu kadar ince, bu kadar zarifmiş, gördük.
Dil de istenirse usturadan daha keskin, tüyden daha yumuşacık olabiliyormuş.
İstersen sevda şiirleri yazar, tüy hafifliğinde gönülleri okşarsın, istersen diken kadar sert, gönülleri, ruhları, yürekleri delik deşik edersin.

Sizin bu şiiriniz de böylesine güzel ve olumlu duyguları anlatan, hayranlık uyandıran şairlerin diline, duygularına ve kelimeleri parlatışlarına… Çok güzel bir benzetme ile bu düşünceyi muhteşem vurgulamışsınız.
İnce bir işçilikle işlenmiş, güzel bir şiir olmuş.
Kör kelimeleri şerarelere çevirmek…
Güzel ve özgün bir ifade…

Takdir ve tebriklerim sizleredir efendim.

Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz, sayfalarımızda göz iziniz olsun.

Her daim dostça ve sağlıcakla kalın.

“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”