Şubat, gece ve kömür .
Sarı boyalı bekleme odası
Doyasıya karbondioksit
Sinerken ak ciğerlerimize
Acı bir siren sesi bozdu
Ölüm uykumuzu
Dışarıda kar, tipi, fırtına
Adana yolcusuyuz
Efkârlayız
Bu ikinci ayrılık sıladan
Tam dört buçuk saat
Tehir yaptı tren
Bilet aldık bir kere
Dönülmüyor eve
Bir tek yüreğimiz sıcak
Ayaklarımızdan çekildi kan
Yalpalayarak çıktık basamaklardan
Baskilli biletçi karşıladı bizi
Fener tutarak gözlerimize
Biletler kaçıncı mevki diye
İkinci sınıf bir tavırdan
Sonra
Geçtik, karanlık bir koridordan
Arka yere
Bekleme odası daha sıcaktı sanki
Bu ne hal
Ne petek yanıyor, ne kapanıyor pencere
Uyku bastırdı, saat beşe geliyor
Kara tren tünelden geçiyor
Biletimiz sarı, mevkimiz malûm
Bir dalabilseydik uykuya
Ne mevki kalırdı
Ne de rütbemiz
Git gide yol bitmek bilmiyor
Gavur Dağlarında,
Şimendifer çekmiyor.
Makinist muzdarip
Fevzipaşadan Ayran'a
Kazan kaynattı
Kaç kere
Uyan artık uyan Koca Yusuf
Geldik Adanaya.
Bir yanımız garip
Diğer yanımız
Mevkimiz
Sadece sanki?
Sofrada, sofada
Orada, burada
La La
Do
Mi, Fa Sol.
Kayıt Tarihi : 11.4.2021 22:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!