Oysa kişiler, bölgesel alan, kişinin içgüdüleri ve içgüdüye bağlı temel gereksinmeler; bileşimden önce vardılar. Bunlar bileşimin kimi unsurlarıydı. Bileşimden önce olanlar bileşimin asli unsurlarıdırlar. Ama kolektif bileşimin özelliği değildirler.
Anlaşılması için söylersek; iki hacim hidrojene karşı bir hacim oksijenin bileşimleri, suyu verir. Bu nedenle hidrojenle, oksijen; suyu veren bileşimin unsurlarıdırlar. Unsurlar sudan öncedirler. Su ise tek tek kendi bileşimini veren hiçbir unsur içinde olmayan bambaşka bir özelliktir.
Örneğin; kişiler kolektif yapının unsurudurlar. Ama kolektif bileşimin özelliği olan kolektif zekâ, kişiler kolektif bir alan içinde olmadıkça; kolektif zekâ, kolektif süreçten önce tekil kişide yoktur. Kolektif bir yapı içinde olup ta hasbel kader nedenle toplum dışında kalan kişiler; kolektif eşleşmeyle, sosyal etkileşimli koşullu öğrenmeyle, kolektif öğrenmeyle, etkileşmeli öğrenmeyle kolektif bilinci taşırlar
Kolektif bir yapı içinde bulunup ta kolektif yapıdan ayrılan Robinson Crusoe kolektif bilinç ile kolektif bir zekâ taşır olmayla ıssız adaya düşer. Oysa bu eserde bildiğim kadarla kolektif zekâdan bahse yer yoktur.
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta