Bilenler Bilmeyenlere Anlatsın
Eksiğiyle, benim görüş alanıma yansıyan şekliyle bir Nasrettin Hoca fıkrası ile konuya başlamak isterim. Cemaat, hocadan vaaz vermesini ısrarla ister ama hoca vaaz verdiğinde; çoklarının bunu yüzeysel dinleyeceğini bu nedenle anlamayacağını, içlerinde varsa derin dinleyecek olanların ise zaten anlayacağını bilir! Gereksiz kelam etmemek için kendince işi yokuşa sürer! İlk hafta, cemaate; “Ne anlatacağım, biliyor musunuz? ” der. Cemaat; “Bilmiyoruz” dediğinde; “Bilmiyorsanız, anlatmayayım! ” der! Cemaat, aralarında bir dahaki sefer “Biliyoruz! ” diyelim şeklinde sözleşir! İkinci hafta hoca yine aynı şekilde sorar; “Ne anlatacağımı biliyor musunuz? ” Bu sefer hep bir ağızdan; “Biliyoruz! ” derler! Bu sefer hoca; “Biliyorsanız anlatmamın gereği yok! ” der! Cemaat bu sefer yine; yarımız “Biliyoruz” yarımız “Bilmiyoruz” desin şeklinde sözleşir! Üçüncü hafta hoca yine aynı şekilde sorar; “Ne anlatacağım, biliyor musunuz? ” Cemaatin yarısı; “Biliyoruz”, yarısı da “Bilmiyoruz” şeklinde cevap verince hoca; “Bilenler, bilmeyenlere anlatsın! ” der ve işin içinden çıkar!
Bu fıkraya benim yorumum şu; hoca, cemaatin sığ ve yüzeysel olduğunu çok iyi biliyor ve onlara bir şeyler anlatınca da ya anlamayacaklarını ya da yanlış anlayıp büsbütün bilgilerini sarsacaklarını biliyor! Yani hoca, onlara derin anlatsa sorun çıkacak, yüzeyden anlatsa yine sorun olacak! Çünkü ilmin yüzeyseli olmaz! Bu nedenle onlara fazlaca bir şeyler anlatarak ne kendini yormak ne de onların kıt algısını zorlamak istemiyor! Bu nedenle onları oyalamak yolunu seçiyor! Sonuçta bu bir fıkra ama açılınca düşündürüyor!
İlimde en fazla yanılgı popülist söylemlerle oluyor! Üzerinde yeterince düşünülmeden kabul gören popülist söylemler, algıyı bloke edip öğrenmeyi ve gelişimi de engelliyor. Popüler alanı bir şekilde kontrol eden bu alanda egemenlik kuranlar, yalan yanlış bazı öğretileri ticari ya da çok farklı nedenlerle yayıyorlar! Bu bilgileri zahmet çekerek veya para ödeyerek alanlar ise toplumsal alanda verdiği emeğin veya parasının karşılığını bu bilgiyi kullanarak almak istiyor! İşte sorun da tam burada çıkıyor; yalan-yanlış aldığı bilgileri alakasız yerlerde arza sunuyor! Aynı ilkokul öğrencisinin öğrendiği kelimeyi, cümle içerisinde kullanmak istemesine benzer şekilde kullanmak istiyor! O kadar uğraşıp para verip öğrendiği şeylerle de bilgisini göstermek istiyor elbet bu onun en doğal hakkı! Bu bilgileri kendi aleminde yeterince içselleştirmediği için kullanırken de tam isabet ettiremiyor! “Olmadı, yakışmadı, alakasız, bu konuya dair değil bu bilgi, o bilgi bu konuyu açıklamaz! ” gibi tepkiler geldiğinde de kısır döngüye giriyor ve zahmet çekip öğrendiği yanlışları savunmaya başlıyor!
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta