O akşam telefonda sana veda ederken
Oy dedikçe içime ne düştü bilemezsin
Ağlamaklı sesimle son kez hoşça kal derken
Vay dedikçe içime ne düştü bilemezsin
Uzun sürmez bu hicran demiştim unutmadım
Bende öyle sanmıştım kandırıp avutmadım
Ellerim kelepçeli giderken adım-adım
Hay dedikçe içime ne düştü bilemezsin
Sonra kaybolup gittim bir uzun koridorda
İki yanımda polis göz açtırmadı kurda
Geldim cezaevine asker kapının orda
Hey dedikçe içime ne düştü bilemezsin
Bizans’ın kalesine benziyordu her duvar
Tellerse Azrail in kardeşiydi sanki yar
Tam seni sayıklarken gardiyan dedi’ ne var’
Şey dedikçe içime ne düştü bilemezsin
Kaydım yapılıyordu gözlerim doldu o an
Bütün dünya ve yüzüm sarardı soldu o an
‘Sabredin’ dedi bir dil ‘artık en kısa zaman
Ay ‘dedikçe içime ne düştü bilemezsin
Ve attılar koğuşa Allah kurtarsın deyip
Çöktüm kapı dibine başımı öne eğip
Bir Mah küm avucuma plastik bardak koyup
Çay dedikçe içime ne düştü bilemezsin
22/08/2007
Mehmet HacıismailoğluKayıt Tarihi : 31.10.2007 18:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

gurbetten sılaya
selam ve dua ile...
Sevgili kardeşim : Mehmet Hacıismailoğlu
Şiirinizi dikkatli bir şekilde inceledim: Duygular mısralara ustalıkla taşınmış. ve şiirin bütünlüğüne olan hakimiyetinizi kutluyorum. Pek çok yorumumda belirttiğim bir husus vardı. Bu tip duygu ağırlığının kendini hissettirdiği şiirleri bekleyen bir tehlike var diye. O tehlike de şudur: Şiirin bazı mısraları aşırı duygu yüklenimi ile donanırken bazı mısralar duygu yoksunu hatta içi boş sıradan cümlelere dönüşür. Kafiye ve hece sayısını tutturmak uğruna bazan duygu fakiri mısralar şiirde yer alır. bazan da hiç gereği yokken zorunlu olarak şiirin akıcılığını bozan ekler istenmeden ilave edilir...
Şiiri yazanın bilgi birikimi ve tecrübesinin yanında; ayrıca doğuştan da gelen sezgi ve var olanı daha iyi bir şekilde ifade edebilme yeteği gerekir. Şiir hiçbir zaman şairi hükmü altına almamalıdır yoksa kendi kendini yazdıran bir şiir ortaya çıkar ki böyle bir şiirde bu yapısını şairin bütün çabasına rağmen gizleyemez. Şiirin ilk giriş mısraları şiirin tamamını okutacak şekilde davetkar olmalı, son kıtalar, özellikle final mısraları da kendini unutturmayacak bir donanım ve fonetiğe sahip olmalıdır.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda:
Şiir üzerindeki hakimiyetinizi ve şiire yön verişteki ustalığınızı kutluyorum... Sonuçta nefis bir şiir ortaya çıkmış. Beğenerek ve saygı duyarak okudum.
Tebrik eder başarınızın devamını dilerim. Bu güzel şiirinizi ve şiirdeki ustalığınızı Tekirdağ'dan gönderdiğim Tam puan ile selamlıyorum.
Yuvanızda huzur ve mutluluk , yüzünüzde sevinç tebessümleri hiç eksik olmasın, Kaleminizin her dem kudretli ve ilham yüklü olması dileklerim ile birlikte kardeşimin sayfasına Dördüncü Tam Puanı bırakıyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
TÜM YORUMLAR (10)