ı. esmer bir çakmaktaşıyım hâlâ
affetsin beni günahlarım
bileklerimde giderek derinleşen kesik
sen ve solgunluğum; gökyüzü
ayın elinde büyüyen acım
bir sakarlığım ben diyorum
bir paltom bile vardı bir zaman
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
haydi bir çizgi çizelim delici
başlasın çıngırağında
üstü çamur ki madenini gizlemiş
altı nehir ki akarını özlemiş
cebimizde uyku bilindik
cebirsel kıyımlarını dizmede düş halen
adem icatlarında süreğen ve tren
ve neden sorularıyla atılan canhıraş ki biz
gidiyoruz ey imza ey imza
ellerimiz su topladı yara
gidiyoruz şimdi çizgi ötesini sormaya
taşlı bir nokta’ya
...
(fakir......
'...
ey boş odaların hıncı
çekmecelerin, rafların uykusu
ey yeni sözlerdeki buğu
...'
Kelimeler sevinmiş dilinde..Harika.
*...Üç Nokta
Büyük konuşanlar
Alınlarında eğri olmayanlar
Yalnız yükseği görenler
Herkesin ortasında yürüyenler
Bütün ışıkları yananlar
Sesi menevişsizler
Güzü küçümseyenler
Gözyaşına arkasını dönenler
Kendini mutluluk bilenler
Sessizlikten korkanlar
Yalnız eşyalarına gülümseyenler
Öyküsünde öteki olmayanlar
Kederle kirlenenler
Aynası buğusuzlar
Kışa yolu düşmeyenler
Kalbi ölüm mühürlüler
Penceresi dışa açılmayanlar
Aşktan utananlar
Güzelliği kimsesizler
Dili şiddet olanlar
Gövdesi sözünden önce gelenler
Dünyaya dokunmayanlar
Unutanlar, unutanlar
Ey tek heceli darlık...
O mevsimim ki herkesten yapılmış
Üç noktayla biten bir cümleyim artık..
Şükrü ERBAŞ
Benzetmeleriyle,çağrışımlarıyla akan saydam bir su misali karekterde...saygıyla
Toprak ağanın, sokaklar polisindi,
tavanı akan evde, düşlerim yağmur lekeliydi,
bir yanda töreler, bir yanda siz!
kalabalıktı evimiz anne!
gözgöze gelemedik hiçbir sevgi sabahında,
hep masalların en güzel yerinde uyudum,
sabahları onüçe bölünürdü kolların, yetmezdin,
gurbet gurbet talihi aradım,
kendime geciktim anne.!
..
............
Şiirin arkasındaki zekâ, pek bir şey anlatmayıp çok şey anlatan, okur zekâsı ile muzipçe oynayan sempatik üslup duygu yoğunluğundan bir şey kaybetmemesi ile namütenahi. Şair, okurun gözüne sokmadan sanki bazı sosyal olay ve olgularla ilgili görüşlerini üstü kapalı giydirmiş gibi.
Şiirde en kayda değer iki husustan birincisi soyuttan somuta yapılan benzetmelerle oluşturulan çok başarılı imge örnekleri ile dolu olması. İkincisi edebiyatımızda teşhis denilen sanatın bazı yerlerde çok başarı ile uygulanmış olması diyebilirim.
Salah Birsel’in ’’ Şiir göründüğünden çok daha başka bir şeydir. Şiirin güzelliğine, düzen örgüsüne hemen varılamaz. Okuyucunun şiire ulaşabilmesi için şiiri tekrar okuması, kendisi günlük etkilerin baskısından kurtarması, ruhunu arıtması, yıkaması, bir düzene sokması lazımdır.’’ Sözü şiire ilişkin yukarıdaki izahatımıza ışık tutar nitelikte.
Güzel bir şiir okumanın hazzıyla şair Selim Temo’ya ve seçkiye teşekkürler
çok ciddi laflar etme gayreti ile yazılınca olmuyor ...
'Bileklerimde Kararan Ay' Kelpçe m'ola?
Korkunçtur yalnızlığımız, bir oyun oynanır oyalanırız...
Saygılar.
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta