Bildin mi? Şiiri - Emrah Bekci 2

Emrah Bekci 2
210

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Bildin mi?

Aldığın her nefeste, düşündün mü lütfu vereni?
Korkularında çarparken kalbin, dinledin mi içindeki Hak diye atanı?
Bir güzele, bir yiğide baktığında titredi mi ruhun?
Düşün dün mü bu dünyaya neden geldiğini?
Tefekkür ettin mi tüm bu rahmetini seninle paylaşan Tanrıyı?

Gördün mü, bir gülün sessizce açışını,
Duydun mu toprağın bağrından gelen duayı,
Her damla yağmurda gizli bir lütuf var,
Fark ettin mi, bu hayat bir emanet, bir armağan sana.

Yıldızlar geceyi aydınlatırken gökyüzünde,
Düşündün mü, kimdir bu sonsuz dengeyi kuran?
Bir zerreye bakarken deryayı görmeli insan,
Anladın mı dostum, her şeyde O’nun izini araman gerek.

Ruhun, özünde kaybolmuşsa bu alemde,
Yolunu buldun mu kalbine açılan yüce kapının?
Her adım bir sınav, her nefes bir tefekkür,
Sorguladın mı, gerçekten var mısın yok musun bu dünyada?

Sevdayı tattığında, gözyaşıyla ıslanırsa gönlün,
Bildin mi, aşkın hakikati nerede saklı?
Bir nefeste buluşur kalp ile Yaradan,
Yolculuğun başı mı sonu mu, bilemedin mi hâlâ?

Gönül sarayını temizledin mi dünyevi heveslerden,
Yüklerden arındın mı, hazır mısın vuslata?
Her ses bir davet, her an bir fırsat,
Fark ettin mi, O’na açılan her kapıyı?

Bir çocuk tebessüm ederken fark ettin mi,
O masum yüze bakan ilahi hikmeti?
Her nefes, varoluşun şükrüyle dolmalı,
Anladın mı, en büyük ibadettir şükür aslında?

Düşlerin içinde kayboldun mu hiç?
Bir yol aradın mı, O’nun kut'lu huzuruna çıkacak?
Ruhun daralır, dünya ağır gelir bazen,
Söyledin mi, bu yükü hafifleten bir dua?

Dünya döner, zaman akar, her şey geçer dostum,
Fakat sen, gerçekten neyi arıyorsun bu hayatta?
Bir anlık hevesler mi, yoksa sonsuzluk mu?
Sorguladın mı, ne için geldin, nereye gidiyorsun bu dünyada?

Yolların sonunda yalnız kalırsan bir gün,
Dost arar mı gözlerin, yoksa Yaradan mı tek yarin?
Bir an bile gaflete düşsen, hatırlatmaz mı O kendini?
Kavradın mı, her zorluk O’na çıkan bir merdiven?

Gecenin karanlığında, hatta münzevi kaldığında,
Fısıldayan o sessizliğe kulak verdin mi hiç?
O sessizlik, aslında Rabbin sesi değil mi?
İçinde yankılanan her boşluk, O’na açılan bir kapı değil mi?

Rüyaların ötesine geçtiğinde, bir ışık bulacaksın,
O ışık, seni daima yönlendiren nur değil mi?
Gördün mü, o nura sarıldığında kalbin nasıl huzur buldu?
İdrak ettin mi, aradığın aslında hep seninle değil mi?

Bir nehir akar, denize kavuşmayı arar durmadan,
Sen de aynı şekilde arar mısın O’nu?
Kalbinin derinliklerinde bir özlem saklı,
Bu özlemi, gerçek vuslatla coşturur musun?

Gözlerinle değil, kalbinle bak dünyaya,
Her varlıkta bir sırrı keşfetmeye hazır mısın?
Yolun sonunda bekleyen hakikati bulmak için,
Kendine Hakkı yar edip tefekkür ettin mi?

Bu dünya bir gölge, asıl gerçek ötelerde,
Bir serap gibi gelir geçer tüm heves ve ömür.
Ruhun derinliklerinde yankılanan bir ses var,
Duydun mu, o ses seni Rabbine çağırıyor her nefeste?

***

Bu "Tefekkür Notu", Kur'an-ı Kerim'de aşağıdaki ayetlere atıfta bulunur:

1- "Aldığın her nefeste, düşündün mü lütfu vereni?"

Mülk Suresi, 67:23: "De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve gönüller veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz!"

Rahman Suresi, 55:13: "Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?"

2- "Her damla yağmurda gizli bir lütuf var."

Rum Suresi, 30:48: "Allah, rüzgârları gönderir, onlar bulutları harekete geçirir, derken biz o bulutları ölü bir beldeye sevk ederiz. Böylece onunla yeryüzüne, ölümünden sonra hayat veririz."

Nahl Suresi, 16:10: "O, gökten su indirendir. O suyla size içecek vardır, hayvanlarınızı otlatacağınız bitkiler yetişir."

3- "Düşündün mü, kimdir bu sonsuz dengeyi kuran?"

Rad Suresi, 13:2: "Allah, gökleri, gördüğünüz gibi direksiz yükselten, sonra Arş üzerine istiva eden ve güneşi ve ayı emrine boyun eğdirendir. Her biri belirli bir vakte kadar akıp gider."

Fussilet Suresi, 41:53: "Onlara, hem dış dünyada hem de kendi nefislerinde ayetlerimizi göstereceğiz ki, onun (Kur'an'ın) hak olduğu onlara iyice belli olsun."

4- "Sorguladın mı, gerçekten var mısın yok musun bu dünyada?"

Al-i İmran Suresi, 3:191: "Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar ve göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde derin derin düşünürler."

Zariyat Suresi, 51:56: "Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım."

5- "Bildin mi, aşkın hakikati nerede saklı?"

Bakara Suresi, 2:165: "İman edenlerin Allah’a olan sevgisi çok daha güçlüdür."

Maide Suresi, 5:54: "O, onları sever, onlar da O’nu severler."

6- "Yüklerden arındın mı, hazır mısın vuslata?"

Şems Suresi, 91:7-9: "Nefse ve onu şekillendirene, sonra da ona kötülüğü ve takvayı ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir."

En’am Suresi, 6:82: "İman eden ve imanlarına zulüm bulaştırmayan kimseler, işte güven onlarındır. Ve onlar doğru yolda olanlardır."

7- "Dünya döner, zaman akar, her şey geçer dostum."

Ankebut Suresi, 29:64: "Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı!"

Hadid Suresi, 57:20: "Biliniz ki, dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir."

8- "Bir an bile gaflete düşsen, hatırlatmaz mı O kendini?"

Taha Suresi, 20:14: "Şüphesiz ben Allah’ım. Benden başka ilah yoktur. Bana ibadet et ve beni anmak için namaz kıl."

Zümer Suresi, 39:23: "Allah, sözün en güzelini, birbirine benzeyen ve tekrarlanan bir Kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların, ondan derileri ürperir."

9- "Duydun mu, o ses seni Rabbine çağırıyor her nefeste?"

Hucurat Suresi, 49:13: "Ey insanlar! Şüphesiz biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanıyasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık."

Enfal Suresi, 8:24: "Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman Allah ve Peygamberi’nin çağrısına uyun."

Emrah Bekci 2
Kayıt Tarihi : 8.10.2024 01:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!