Bir İstanbul vardı bildiğim;
Sokaklarında ellerim terlerdi,
Ben mutluydum…
Yürek almazdı sevincimi,
Yüzümden tebessüm olur,
Taşardı İstanbul…
Çocuk olurdum atlıkarıncalarda,
Boyacı sandığım önümde,
Boyardım ben bu şehri,
Dilediğim renge…
Kırmızı pabuçlara hasret
Bayram çocukları gibi
Beklerdim ben,
Bu kalabalığa karışmayı…
Karıştım nihayetinde;
İzim sürülmez,
Yolum bulunmaz,
Milyonların kokusuna karıştım,
Ellerimi bıraktığında…
Kan kokuyor bana bu şehir…
İhanet kokuyor her köşe başı…
Umut avcısı yalan bakışlar,
Ve bir yanda Ermeni kilisesi
Mum yaksam bahtıma,
Kına yakılmış eller şakır,
Kısık gözlerden süzülen,
Aldırmazlığın kahkahasıyla…
Bir İstanbul vardı bildiğim,
Boğaz köprüsünden bırakmıştım,
Ruhumu maviliklere…
Her siyahı vedalara yakıştırıp,
Şimdi yok olan
Bir güverteye yazdım son kez adımı…
Bildiğim bir İstanbul vardı…
Martıları pek vefalıydı…
Martılar gördü beni,
Bir tek onlar tanıdı…
27/05/2010
Ömer TomrukKayıt Tarihi : 28.5.2010 00:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!