Şu ebru bakışın
ceylan filan değil;
bi çırpıda
en olmadık yerlerine işliyor
bu yalnız adamın
ve ben ne zaman
Senin adınla başlamak istedim
dilim damağıma perçinlenmiş
dudaklar dişlere kenetli
nasıl söze gelir ki
ağzım yokluğunun burukluğunda
Genzimde bir hıçkırık düğümlenmekte
Gözlerinde
özlemini duyduğum
o meneviş bakış
kaç asırlar sığdırarak bir kısa güne
seni bekledim
biliyor musun? ...
Seni yazsam sayfa sayfa destan gibi baştan sona
bir kar tanesi misali saçlarına düşe kona
'gidin'desem'ey yağmurlar,bulutlar söyleyin ona'
dayanamaz oldum artık göznurumun yokluğuna....
*
Dünyanın tüm lezzetleri ulaşabilmez tadına
Sana öyle bir türkü söylemeliyim ki
dile değilse de ezgiye gelsin
sana duyduğum bu sahra kuraklığı
belki gözlerinden
bir kaç damla kurtulur da
cızırdar kalbimin çeperinde
Senin kadarken
bir şiirdim çocuk!
ve büyüdüm
büyümez olaydım
mısralarım
çizgiler bıraktılar yüzüme
Aslında tüm aşklarımla sevdiğim sensin
ya ben sende benim,ya bende sensin
kendimden kendime göçüp giderken;
gördükçe kendime geldiğim sensin...
*
Aslında tüm türkülerim seni söylermiş
Kocaman bir'ah...'gibi
duruyoruz hayatın genzinde
kocamış bir'ah...'ile
içime doluyor susuyorsun
söz ki ar eder...utanır sesinden
işte nefesimle soluyorum seni
I.
Gel sol yanım! ...
gel de
hasbihal eyleyelim bir zaman
hesabını tutalım yitiklerimizin....
Hesapsız sevmenin muhasebesini
İrem bir rüzgara kapılan
çocukluğumdun
her güzel şey gibi
bir daha
dönmemek üzre
kaybolup giden...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!