İstanbul'u dirilttim bu gece.
Çıkardım gömdüğüm yerden,
Kalbimin ücra köşesinden,
Koydum masaya.
Hemen başladı konuşmaya, ne kadar deli dolu, heyecanlıdır.
'Dur! ' dedim. 'Dur, bu sefer ben anlatacağım, sen dinleyeceksin.'
Artık gülemiyorum...
İçtiğim sigara bile tat vermiyor.
Dumanı ilk kez gözümü yaktı bugün,
Dumandan olmasa da acımdan ağladım.
Hey gidi Osman kardeş heyy!
'Sigara bile tat vermiyorsa o işte bi b.kluk vardır.' demiştin...
Tutamıyorum gözyaşlarımı...
Heyelan gibi alıp gidiyor
İçimdeki yaşama sevincini.
Kaderde can vermeden ölmek de varmış bee!
Arkama bakıyorum...
Sessizlik ve çaresizlik.
Dayanamıyorum...
Bir kaçış arıyorum...
Ve ben şarkıdaki gibi çaresiz susuyorum..
Ulan bu dünyanın tüm günahları hep bana mı yazılacak beee...
Hep ben mi acı çekeceğimi, hep ben mi vurulacağım.
Hani acıtmayacaktı, hani mutlu olacaktım, yalan mıydı hepsi ha? Yalan mıydı?
Ağladım az önce...
Utanmadan sıkılmadan,
Kızarıp bozarmadan hüngür hüngür...
'Ne var ya' dedim..
Ne var?
Sen hiç ağlamadın mı?
Şimdi anlıyorum kuşların neler hissettiğini...
Uçsuz bucaksız gökyüzünde özgürlüğün anlamını
Yeni yeni anlıyorum anlattıklarını.
Yeni yeni keşfediyorum karıncaların
Nasıl bu kadar güçlü olduklarını.
Ezilen sensen eğer,
Ayaklarım üşüyor,
Islak, kurbağa gibi ayaklarım.
Üstlerine basamıyorum.
Ayaz kırık camımdan girip
Tükürüyor aşağılayışını suratıma.
Dalga geçiyor aynam benimle.
Bi yırtsam gömleğimi de görsen sol göğsümdeki ateşi...
Tüm vücudumu sarmış ve taşamıyor...
Yakıyor bedenimi ve ruhumu...
Cehennem ızdırabını unuttururcasına...
Bi salıversem diyorum ve vazgeçiyorum..
O'na zararı dokunur diye...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!