Aşık Veysel'im
Sivas ilinin güzel sesli ozanı,
Dilinde sözünü, elinde sazını,
Bırakıp gittin iki kapılı hanı.
Yaşayan bir kültürsün, Aşık Veysel'im!
Yoğurdu yedin, geldin derste uyudun.
Ödev verildi, bin bahane uydurdun.
Çalışmakta , uyuz eşekle yarıştın.
Şimdi suçlu, öğretmen midir ay oğul?
Adam mı olacaktın sen çalışmadan
AYRILIK
Garipler yurdunda barınamaz oldum.
Ayrılık gözüme gözükür oldu.
Şarkılar, türküler kalbime dert oldu.
BAHAR
Akasya ağaçlarıydı bize baharı getiren.
Badem ağaçlarıyla şenlenirdi bahar.
İçimiz dışımıza sığmazdı, coşardık o an.
Bir başkaydı çocukluk, akasya çiçekleriyle.
Bana bunu yapmayacaktın
Böyle yalnız bırakıp gitmeyecektin
Her sözün arkasından koşmayacaktın
Sevdiğini söyleyip de terketmeyecektin
Bayraklaşan Şehit
Ey bu topraklar için bayraklaşan şehit!
Anneden , babadan geçen şehit!
Bayram Geldi Hey
Bayram geldi hey!
Neşe doldu her bir taraf,
Köylü, şehirli koştu bayram diyerek.
Bayram namazında yaşlı, genç, çocuk
Bayramlar bayram ola!
Birlikteliğin güzelliği,
Sevinçlerin kaynağı,
Umutsuzların umudu,
Bayramlar bayram ola!
BEBEĞİN ÖLÜMÜ
Binbir umutla bekledik.
İlk haberinle, sevinçlere boğulduk.
Sevindik bebek, sevindik adına.
Sonra başladı, risk dolu haftalar.
Güneşte altın gibi ışıl ışıl olmayı ,
Bekleme benden.
Ben yıllardır güneşin bağrında kavrulmuş biriyim!
Amik ovasında yetişen lezzetli kavun olmayı,
Bekleme benden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!