Donmuş sinemin buzları döküldü
İçimde patlayan volkan eritir kalbimi
En hassas, en hisli duruşumda
Hortlayan bir cesetim adeta
Seyrine daldığım hayata
Hamle yapma zamanı artık
Kondu yine geceler yüreğime yemlenmek için
Serili bedenim sulanır terlerle
Katre olan hisler şişerde patlatır damarları
Aşk seli alır taşır yara, yana yana
Tutulur ağaç kökleri,yanar saçaklar
Salat ve selamlardaki namelerde duydum ilk seni
Ki bu şuursuz beden hissetmemişti o zaman kadar
Sen olmasan,seni seven yürekler olmasa
Başımıza taş yağacağını bilmiyordu belliki
Senin için cayır cayır yanan yürekler hürmetine
Biz aciz ve ruhsuz ümmetini de kabul eyle ey nebi
Ak ve pak birgün daha şimdi
Nazlı bir eda ile güneş meydanda
Tüm sadakati ısıtıyor her ne varsa
Kaldırımda üşüyen köpekler hala hayatta
-Bir gün daha başlıyor-
Koyulaşmış yürek sancısıyla
Devinimlerini tamamlarken gözlerim
İliştiği yaprapı da düşürüyor kahrından
Kırsal ellerde boy atan bir gül gibi
Büyüyor içimde gurbet çiçeği
Kor kanatlarınla toprağı alevlendirip
Kristal ter damlalarıyla
Yokluyorsun tansiyonu.
Bir oda dolusu yalnızlık
Meteor yağdırır
Saçların semaya değince.
seher vaktinin soğuğunda,
trenden çıkan dumanla ısındık be.
soba yanardı aşkla
sevgimiz tutuştururdu kömürü.
çoğuzaman kıskanırdım günlerin her sabah gülüşünü
balkona uzanan armut ağacı bizi izlerdi hep
Az önce bir sandala bıraktım tüm hislerimi
Boncuk boncuk gözlerle izlensin diye
Kurumuş gül yaprakları kandırmasın
İzmarit kokusundan boğulmasın
Düşleri çalınmasın
Islak ıslak aksın diye…
kapının eşiğinde kaldı gözlerim
susmuş ama gevezedir sözlerim
götür beni ey çark dönmüyor muydun sen
yol olmasa da sokak lambaları yeter tabanlara
baykuşlar da girdimi koluma,
konuşmayı öğrenirim geceyle
Üfleyerek öpüyorum rüzgarın ferahlatan yüzünü
Bütün sınanmışlığımla kırparken gözleitimi,masum
Bakışlarım toz kaldırır ağaçlardan,uzak
Suyun içinde uyuyan nilüfer çiçeği,rüya
Ressam sonsuzluk tablolarıyla, şahane
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!