BAĞDATIN ÖKSÜZÜ
Kuş sesleriyle uyanmıyorum anne
Mermiler geçiyor dörtbir tarafımdan
Yaban sümbüllerinden kolyeler takmıyorum
Sapanımda taş, gözümde yaş var anne.
Bir öğlen sonrası geçtin ıslak
Caddelerden
Gözlerinde sönmemiş şarkıların
En güzeli
Güldün!
Garipsi, buruk…
Alışamadım sensiz bir hayata
Zindandan beter geldi bu hasret bana
Ne olursun sevgilim duy feryadımı
Ayrıldığın gibi ansızın dön gel bana.
Seninle yaşadığımız günlere hasretim
Gördüler ki can tutuşup
alevlenir Ehlibeyt'e doğru.
Bin söyleyen dil uslanmaz
yürek gider hakka doğru.
İşittiler, duyun siz de
Bir sabah yeliydi esen odamın içinde,
Günlerdir zalimlerin yaptıkları kanıyor ta içimde.
Okunmamıştı henüz ezanı Muhammedî
Seccademi serdim, elimde tesbih dilimde sübhanallah…
Tarifsiz heyecanlar, tarifsiz acılar vardı içimde.
Beklerken okunsun diye ezanlar, geçiverdi içim bir an
Ey Türk milleti artık uyan
Batıydı, Avrupaydı diyerek geçiyor zaman.
Sana tek çıkar yol var bu bataktan
Kurtuluşun yanlız İslamdan, Allah'dan.
Önce hükümdardın şimdi uşak
Bekledim hep yolunu sendin bütün emelim,
Gelmedin ah kırıldı kolum, büküldü belim.
Bekledim ki ruhuma sırdaş olasın diye
Bu yolculukda bana yoldaş olasın diye.
CİCİANNELER
Sabah kahvelerinde, ikindi çaylarında
Acıya uğramış cicianneler vardı
Kiminin gözleri yaşarır incecik
Kimini durmadan ateşler basar
Geçici bir âlemin zevklerine
Kaptırmışız kendimizi boş yere
Düşünmüyoruz sonumuz ne olacak
Gideceğimiz yer ise kara toprak.
Çoktan unutmuşuz dinimizi imanımızı
Şu zaman denilen şey ne zalim ne acı.
Hiç kıymetini bilemedik, şimdi çıkıyor acısı.
Elimizdeyken harcadık kıymetini bilemedik,
Vesvesyle, şamatayla bir ömür geçirdik.
Geçen şu zamana kendimizi kaptırdık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!