Issız sokaklarda bir uğultu misali umut
Acı,kederli bir ses gibi uzaktan
Köhne dehlizlerde bir ses yankılanır önce
Benliğini de alır,götürür yavaştan
Boğulacağını bildiğin okyanusta yüzmek gibidir özlem
Yaralarına mumyalanırsın noksanlığında yarin
Ve kanar yarım kalan yanın
Sonbaharlar kadar gri olmamalı devran
Sonbaharlar kadar muallak
Çırpınır kuş misali feryat figan kalbin
Bir yanım kış bugün
öbürü hallice iç güveysinden
Bir yanım yoksul bugün
Sanki yetim,sanki öksüz
Bir yanım,bir yarım gittiğinden beri
Gem vurmuşuz dilimize,lal olmuşuz
Kelebeğin ömrüne nail olmuşuz meğer
Bir akşam üstü buluşamadan evvel
Yanan kibrit misali har olmuşuz
Sayılı günleri sayar olmuşuz seninle
Madem ki geçmiyordu sazım gönlünün bam telinden
Neden umut tohumlarını ektin bahçelerime
Gam meyvelerinden zehirlendi çocuklar
Karanlık hakim artık düşlerime
Sarıya çalan saçlarının gazabındayım şimdi
Şakaklarıma yağmurlar yağdıran kadın
Varlığının bereketi şanından
Geceme gündüz olan kadın
Mahrum etme varlığından
Yoluma taş,ekmeğime aş
Cam kırıkları mıdır batan kalbimize
Yoksa kalp kırıkları mı acıtır canı
Yalnızlık mıdır yokluğunu hissettiren
Yokluğun mudur yalnızlık kaynağı
Kanayan yerleri dikiş mi tutar bu hengamede...
zaman mefhumu yitik...
bi' hayli bitik ve berduş ıssız sokaklarda
Bir içki şişesi dolu veya boş
Dibine sarılmış sigara izmaritleri
Sabahın beşinde öten kuşlar
Sessiz çığlıklar sarar gecenin örtüsünü
İnsan hiç üşür mü yaz mevsiminde?
Kimseye duyuramadan sesini
İnsan hiç ölür mü kimsesizce...
Kana kana içse de ab-ı hayatı
Perdeyi keser yokluğunun ayazı
Bahar güneşi olsa etraf ne çare,
Bir mumu söndürür rüzgar,getirir karanlığı
Gece çöker göze,kalbi tutar kırağı
Camın buğusuna yazılan iki satır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!