Rabb'ini bilen kişi cürme çobanlık etmez
Her âna anlam yükler boşa nefes tüketmez
Bilir ki bir nimete bir ömür şükür yetmez...
Benliğe paye veren hicap duyar, ar eder
Kâinata bakan göz aczini ikrâr eder.
İblis sormaz kimseye günahın markasını
"Yeter ki kul giysin" der melanet hırkasını
Gafil kabri görür de düşünmez arkasını...
Gizlemek istese de kusuru beşer aklı
Kirâmen kâtibîn'e hiç bir şey kalmaz saklı.
Nadim olmayan gönül secde etse ne çıkar
Günah denen lekeyi bir tek gözyaşı yıkar
İhlas ile çık yola riya ameli yıkar...
Takdir bekleyen gönül beyhude yanar, tüter
Güzel amel et, unut! Yaradan bilsin yeter.
Geçmiyorsa bir fikir Kur-an’ın süzgecinden
Göz bakar, ibret almaz devenin hörgücünden
Uçacak bir gün gençlik senin de avucundan...
"Deli"ce akan "kan"lar damarlarda donuyor
Boş kalan avuçlara, "eyvâh", "keşke" konuyor!
Kin köpük kaynatsa da gönül saraylarında
Erir aşkın odunda, zikrin Ya Hayy´larında
Muradı Kâbe olan haz bulur say'larında...
Buzdan örtü örtse de üstüne karakışlar
Maksûdu Yâr olana engel olmaz yokuşlar!
Taştığını sansan da ecrin amel kabından
Harcama hesapsızca çelimsiz sevabından
Hedef; imanla geçmek, ab-ı hayat bâbından...
Başını döndürse de şan, şöhret ve alkışlar
Ebedî hayat yolu bil ki secdeyle başlar!
Ebedî hayat yolu, bil ki secdeyle başlar!
Kayıt Tarihi : 22.1.2015 12:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!