Bil Bakalım Hangi Oyun Bu Oyun?

Ömer Reşad
11

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bil Bakalım Hangi Oyun Bu Oyun?

Önündeki karanlık aydınlandığında,
Torpakları binlerce asır önce çatlamış,
Bitkilerin ruhlarının bile kaybolduğu,
Yakıcı rüzgarların yanağını ısırdığı,
Susadığın, nefes alamadığın bir çölde olsan.

Sonra kararsa her yer,
İki el çevirse seni olduğun yerde ve aydınlansa gene her yer.
Bir çimenlikte olsan şimdi bir kampüs bahçesi mesela.
Çimenler öğrenciler oturup ezmesin diye yeni sulanmış,
Ama gene de oturulmuş, nemli.
Dün geceden hüzünlü, ışıkları altındaki cam kırıklarıyla.
Çok eskilerden çok hüzünlü mü geldi, bekleme!

Karart aydınlığını bu sefer kendin, dön etrafında.
Aç gözlerini.
Kumral bir sahil kenarında yeşil tertemiz bir denizin,
Sahile rengini veren kumlara kaleler yap.
Kaleleri boz yerine masal kentleri yap, ama bozma onları.
Yeşil denize dal, dalabildiğin kadar.
Dal ama kum çıkarma.
Sahilinde insanlar cıvıldaşsın,
Kalabalıklar ve diğer balıklar denizde oynaşsın,
Gözlerine huzur uykusu girsin, kendi hikayeni yaşa...
Ama istemezsin belki

O zaman...
-----
Dur ne olur kalmak isterim artık burada.
Bu kumral sahil ve yeşil deniz kenarında.

Sıkıldım artık körebe oynamaktan.
Ne karartmak isterim gözlerimi ne de dönmek.

Bu kumral adaya kar yağana kadar,
Bu yeşil deniz donana kadar kalmak isterim burada.
Belki o zaman karartır gözlerimi dönerim

Ama bu sefer olamam körebe çünkü...

Ömer Reşad
Kayıt Tarihi : 17.3.2006 09:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ömer Reşad