Uçurttunuz beni gül dalında bülbül iken
Feryad-ı figan mestinde bıktırdınız beni
Nasırlaşmış tenime ok bile işlemezken
Karşıdan karşıya, dil ile susturdunuz beni
Dik kafaydım belki biraz, hep kendime uydum
Gelen vurdu giden vurdu, nice sözler duydum
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman