Ay'ın dolun zamanı suyun çılgın haliyle
Coşkun ırmaklar gibi akmadın mı sevdiğim
Alev aldı yerle gök tutuştu can havliyle
Ateşinle dünyamı yakmadın mı sevdiğim
Yağmur tanesi gibi düştün sokaklarıma
Saçlarıma renk oldun,gümüştün aklarıma
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
evet ağız tadıyla ve tam deminde okunası bir şiir le kutlanası bir şair yakaladım.
saygılarımla.
Ömrümü verdim sana sence bir kayıp mı bu
Pervasızca sevmişim suç mudur ayıp mı bu
Eyüp Eyüp tamam da Hazreti Eyüp mü bu
Sabrımı sınamaya bıkmadın mı sevdiğim?
EN SEVDİĞİM KITA BU İŞTE ..DEĞİL Mİ ??
sevmek insan yaşamında en anlamlı anlar.
ancak büyük yürekler sevmeyi bilir.
kutlarım.
saygılarımla:
rr.akdora
Okurken nasıl duygulandığımı tarif etmem mümkün değil Eyüp Bey...Ah ne olurdu yürekler alev almadan, sabırlar sınanmadan, sevgiliye kavuşabilse insan... Yüreğinizle yazdığınız bu anlamlı şiiriniz için sizi kutluyorum... Kaleminize sağlık...Lamia CANAY...
Ağıt gibi,bestelemiş bir şarkı gibi kulağa çok hoş gelen ezgiler var şiirinizde,keşke arkada fon müziği kullansaydınız dahada etkili olurdu diyorum.Şiirin hikaye kısmında okuduğum dörtlüğün devamı olsun çok isterdim.Atışma gibi çok hoş olurdu sanıyorum ama bazı duyguların da gizemini koruyarak içte yaşanmasıdır aşktaki ilk kural yanılmıyorsam.Ancak belliki çok büyük bir aşkmış bu yaşananlar....Keşke eliniz ellerinizde bir ömür boyu sürseydi beraberliğiniz....ama o zaman da böyle demlenmiş çay gibi, nefis bir şiir yazılmazdı !...Eyup YILDIZHAN farkı yaratan bir şiirinizi daha okudum,bundan böyle peşinizdeyim sayın şair,bunu böyle bilin.Elleriniz yorulmasın,çok beğendim,tebrik ediyorum...
Çok güzel bir şiir,zevkle okudum.
Tebrikler.
elif ay-yıldız
sabırda Hz. Eyyüb'e rakip bir yürek..ne diyelim ki biz şimdi bu şiire.yine harika yine çooook derin ..sevgi ve saygılar dostum.10 puan+antoloji..
ve okunası dizeler..isyana vurmuş kendini...papatyalar yüreğine üstadım sevgilerimle
KLASİK BİE EYÜP YILDIZHAN GÜZELLİĞİ KALEMİNİ ÇOK SEVİYORUM ...FANATİK GİBİ
:-))))
7/7 lik ölçülerde anlam ve konu bütünlüğü olan belirli bir kafiye düzeninde mükemmel bir hece şiiri...Hece şiirlerini ben hep birbirine benzetirim genelde ama işte böyle ustalar yazınca hece şiiri anlamlaşıyor...Hele şu son dörtlüğe bakın lütfen...
Ömrümü verdim sana sence bir kayıp mı bu
Pervasızca sevmişim suç mudur ayıp mı bu
Eyüp Eyüp tamam da Hazreti Eyüp mü bu
Sabrımı sınamaya bıkmadın mı sevdiğim?
Bu kadar uyumlu ve hayalgücü yüksek bir ruh halinin şiire yansıtılması her babayiğidin harcı değil elbette...
Güle bülbül gönderip bülbüle gül vererek
Siyah beyaz dünyama renkli renkli gelerek
Aşk tasından ağıyı ellerinle sunarak
Kör hançeri böğrüme sokmadın mı sevdiğim
Bu da benden olsun üstadım...
Saygılarımla....
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta