Sizin uyuduğunuz gecelerde, gökyüzünde şimşekler çakardı. Gürülderdi her yanım. Siz hiç duymadınız katlarca göğü yarıp karaya vuran öfke nöbetlerimi. Son model yalıtımlı vücudumdan, hic duyulmadı kalbimden cıkan yıldırımlar. Siz uyurdunuz.
Sizin uyuduğunuz geceler. Geceler. Hep uyuduğunuz. Hep uyudunuz. Hep. Görmediniz fırtınaları, tufanları. Alışık değildiniz bu yüzden. Uykulu gözlerle ağladıklarınıza bu yüzden gülerdim.
Siz bu yüzden anlamazdınız beni. Bu yüz’den gördükleriniz tatmin etmedi hiç. Etmeyecek de.
Karanlığı tatmamış bir dindar, meleklerin yüzüne nasıl bakar?
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta