Big Bengde Var Olmak 7 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Big Bengde Var Olmak 7

Bu yüzden, yüz milyar Kelvin derece sıcaklık; elektron, pozitron, proton, nötron gibi, kuark parçacıkların; eşik sıcaklık noktalarının, çok çok üstünde bir sıcaklıktır. Eşik sıcaklık parçacıkların özgür giriştiği ve artık son yok oluş artıkların, bir daha yok olmayıp, yenilerinin de, yaratılamadığı bir değer sıcaklık olduğu hatırlanmalıdır.

Eşik sıcaklık değeri üstünde, bu elektron ve pozitron gibi kuarktan oluşan parçacıklar ve foton ve nötrinolarda sanki ışınımın birçok farklı parçasıymış gibi davranırlar.

Dolaysıyla ortamdaki toplam enerji yoğunluğu, yine ortamdaki saf elektromanyetik ışımanın, yoğunluğundan daha fazladır. Bu fazlalık enerjinin nedeni, elektron ve pozitronun, mevcut ışınıma karşı fotonsu etkilerle davranmasındaki katkısından dolayıdır. Bu enerji yoğunluğu, o zaman ortamındaki, litre hacim başına; 3,8 milyar kilogram olduğu düşünülüyor. Bu, 3,8 milyar kilogram olan ortamın yoğunluğu da, şimdiki yeryüzü su yoğunluğunun 3,8 milyar katına denk gelmektedir.

Olay şudur: Birinci karede evren hızla soğuyup genişlemektedir. Her bir parça, her bir keyfi rastgele merkezden, tam olarak hızla kaçmaktadır. Bu evrede kaçma hızı, bilim çevresinde genişleme zamanı 0,02 saniye değeri ile hesaplanan bir uzaklaşmadır. Her dönemin belirleyici özelliksel (karakteristik) genişleme zamanı, o dönemdeki Hubble (Habıl) sabitinin tersidir.

Yani evrenin yaşı, karakteristik genişleme zamanından küçüktür. Çünkü kütlesel çekim gücü, genişlemeyi her zaman yavaşlatmaktadır.

Karakteristik genişleme zamanını şöyle tanımlanır. Evren, o an ki mevcut boyutunun yüzde biri kadar arttığı değerin zaman Aralığını 100 ile çarparak genişleme zamanı bulunur. Bu süre zarfında çok az çekirdek parçacığı vardır. Her bir milyar foton, elektron ve nötrinoya karşılık; 1 proton ve 1 nötron düşerdi. Elektronun, bu dönemde; bir foton gibi davrandığı da unutulmamalıdır.

Bu dönemde dengeler, proton ve nötron sayılarını eşit kılar. Çünkü burası her bir parçacık eşik sıcaklığının üstüdür. Eşik sıcaklığın üstündeki kuralda; parçacıklar, elektron ve pozitronlar; sürekli yaratılma ile ve sürekli yok edilme durumlarının, gel git egemenliği altındadırlar. Karmaşık çekirdekler oluştukları hızla parçalanırlar. Yani protondan, nötrona geçişlerin hızı, nötrondan protona geçişlerin hızı kadardır. Bu zaman aralığında tersinir olaylar, zaman gidiş gelişi yaşanır.

Bu zaman aralığında, o, özgür olaylar başlatan eşik süreçleri yeni ve bileşik maddeler oluşturdular. Ama bu oluşmalar ileri doğru akıtan olgu olay ve süreçleri ortaya koyamıyordu daha. Yani zamanın ileri yaşanamayıp; geçmiş-şimdi, gelgitini tekrar ediştir bu. Bence tam anlamıyla odun var ediliyor, odundan tekrardan kül elde ediliyordu. Külden geri odun elde ediliyordu. Saf enerji olan fotondan, elektron odununu yaratıyor, elektron odunu, tekrarda, foton saf enerji külüne, dönüşüyordu. Kül de, tekrar elektron, karşı elektron olaraktan daha da bir kırılıp, dalga boyutlarına paketleniyordu.

Tabi bu hal, belli bir sıcaklık içindeki; hacimsel, devinimsel, süre ilişkisel durumudur. Aynı anda bu süreçlerin gel gitidir. Yine bana göre, dalga kırılmaları ile yaşanan kayıplar, süredurumun sıcaklığına, sıcaklık düşmesi olarak yansıyordu. Buda eşik durumları ortaya koyuyordu. Böylece yeni zaman, gelgitleri oluşturuyorsa da, bu arada özgürleşen parçacıklarda artık sonraki her kademede, yok olamaz bir var oluşla, kısmi, temel olay olarak oluşuyordu. Ama çekirdek süreçleri de hala, bu aşamaların çok durumuyla gel git süreçlerdir.

Ancak atomun oluşması için gerekli eşik sıcaklık aşamasının var olmasıyla kuvvetli çekirdek etkileşmesi ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan bu kuvvetli çekirdek etkimesi egemenliğini ortaya koyarak, süreçleri; daha çok girişen madde olaylarıyla birlikte, zamanı ileri doğru akıtmıştır. Yani ışın sıcaklığın içi, gelgit akışlı iken; dışı, (için kırılmasından dolayı) , azalan sıcaklık düşmesine bağlı, bir egemenliktir. Bu için egemenliği, ışınsal basınç öykülü iken, hemen yanı başında atom yapıların sahne alışı ile baskın ışın basıncı egemenliği, tamamen sona ermiştir. Işın basıncı, ışık basıncı etki düzeyine gerilemiştir. Süredurum, madde ve kütle çekim olayları ağırlıklı devinim olay, zamanı ileri doğru akıtmağa başlamıştır.

Burada nötronun radyoaktif bozunması göz ardı edilebilir. Çünkü nötronun radyo aktif bozunması 15 dakika süreceğinden, bu evre olay süreleri, bu bozunmaya yetecek kadar uzun değildir. Bilindiği gibi olaylar, değil 1dk. İçinde; saniyenin yüzde birlik bir kısmında, olup bitmektedir. Oluşmanın düzlemi ve kuralları, çok farklıdır. Nötronlar bu kendi kendine bozunma süresini, saniyenin yüzde birlikle gelişen bu anları içinde hiçbir zaman bulamayacaktır. Normal şartlarda bir nötron; kendi kendine bozunarak 1 proton, bir elektron ve bir karşı nötrinoya dönüşür.

Bu zaman diliminde evrenin ne kadar geniş olduğunu elbette bilemiyoruz. Ama şöyle bir kestirimde yapabilmek olasıdır. Yine istatistikî ortalama sayı yoğunluklu, kabul edilir bilim çevrelerinin düşüncesine göre, şimdiki evren kuturu 25 milyar ışık yılıdır. Çevre: bir düz çizgi boyunca gittiğinizde tekrar ilk hareket noktanıza ulaşmanızdaki, kat edilen uzaklıktaki bir kuşaktır. O ilk zamanki evren çevresi, sıcaklığının yüz milyar Kelvin derece ile şimdiki sıcaklığı olan 3 K. dereceye oranı, kadar daha küçüktür. Çünkü evrenin sıcaklığıyla, evrenin boyut çevresinin ters orantılı düştüğünü biliyoruz. Bu oran, birinci Film karesinde; evrenin çevre boyutunu; 4 ışık yılı olarak belirler.

Bu süreçteki olayların gelişim ayrıntısı, kozmik gelişimin, evreni kapalı evren mi, yoksa açık evren mi? Yapacağı olgusuna hiç de bağlı değildir.

İkinci Film karesi: Birinci Film karesinden beri sadece saniyenin, 0,11 saniyelik anı geçmiştir. Hala bir saniye olmamıştır. Evrenin sıcaklığı 30 milyar Kelvin dereceye inmiştir. Nitelik olarak Hiçbir şey değişmemiştir. İçeriğe yine çokça foton, elektronlar, nötrinolar, pozitronlar, karşı nötrinolar egemendir. Parçacıkların tümü ısısal dengedeler ve kendi eşik sıcaklıklarının üzerinde bulunmaktadırlar. Evrenin genişleme hızı sıcaklığın karesi oranında düşmüştür. Genişleme karakteristik uzunluğu 0,2 saniyeye inmiştir. Buradaki egemenlik; ışın basıncı egemenci, bir sayısal sıcaklıktaki egemenliktir.

Enerji yoğunluğu sıcaklığın dördüncü kuvveti gibi düşer. Yani şimdiki suyun yoğunluğunun 30 milyon katına gerilemiştir. Ağır nötronların ters tepkimesi ile protonlara dönüşmeleri ile karşılaşırız. Sonuçta çekirdek parçacıklarının proton ve nötron dengesi, %38 nötron ve %62 proton şekline, kaymıştır. Şüphesiz her aşama, bir nicelik yoğunlaşmasını da, ortaya getirmektedir.

Üçüncü Film Karesi: Birinci kareden itibaren 1,09 saniye geçmiştir. Sıcaklık 10 milyar Kelvin derecedir. Artık parçacıklar için, ısıl denge söz konusu değildir. Çünkü bu sıcaklık, nötrinonun eşik sıcaklığına ve bu nötrino eşik sıcaklığının da altına gerilemiştir. Nötrinolar özgür parçacık gibi davranıp girişmeye başlamışlar. Ömürleri göreceli uzamıştır. Nötrinolar, insanların var oluşuna hiç bir katkıları olmayacaksa da, enerjileri evrenin kütlesel çekim kaynağının, bir parçası olarak var kalacaktır.

Bu zamanın enerji yoğunluğu, sıcaklığın 4. kuvveti kadar düşmüştür. Suyun yoğunluğunun 380 000 katı kadardır. Evrenin genişlemesi, sürece uzamakta. Sıcaklık düşmekte ve enerji yoğunluk basıncı azalmaktadır. Daha saniyenin 0,02'lik kısmındaki çorbanın basıncı, suyun 3,8 milyar kilogram katı olan yoğunluk basınç; 1,09 saniye sonra, suyun 380 000 bin katına kadar gerilemiştir. Evrenin genişleme karakteristik zamanı, 0,02 saniyeden 2 saniyeye doğru uzamıştır.

Haldeki sıcaklıklar, daha atom çekirdeği oluşumuna, izin vermemektedirler. Çekirdek parçacık oranı %24 nötron ve %76 proton denge biçimine kaymıştır. Sıcaklık değeri; elektron, pozitron çiftinin, saf ışınımdan tekrar tekrar yaratılıp yok edildiği o korkunç sıcaklıklara; bir daha geri dönmemek üzere, o; tekrar eden olayları kapatacağı, eşik sıcaklık değerine doğru gelmenin, eli kulağındadır. Elektronlar zaman tersinmesinden çıkmak üzeredirler. İç süreçler çok hızlı ve uzun çalkalayışlı süreçlerdir. Dış süreç yavaştır. Dış süreç iç süreç, parçacıklarının özgürleşmesi ile başlayacaktır. 1 sn'lik dış süreç, akıl almaz uzunlukta iç süreçlerdir.

Bunu basitçe şu sayı örneği ile belirteyim. Dış zamanda* sıcaklıkların eşiklere doğru düşmesi, 1 saniyede gerçekleşirken, iç süreçlerde olgu ve olay durum boyut devinimleri, sıcaklığı 100 trilyon Kelvin dereceden, 10 milyar dereceye gelmiştir. İki sayı aralığını değil bir saniyede, milyarlarca yıl sürede sayamazsınız. Süresi boyunca, yani; bir saniye içinde, belki de: katrilyon kere katrilyon kere katrilyon kere katrilyon, olay ve olgular süreçleşirdir.

Ve yine madde yoğunluğu cm küpte 3,8 milyar gramdan 380 000 grama inen olgu ve süreçlerdir. Bunları biz, oluşumun başından günümüze; hatta daha da ilerilere doğru, sayamayacağımız uzunlukta ve çokluktaki, olay ve süreçlerdir. Bunu biz, haldeki mevcut akmakta olan süredurum akışıyla ne sayılabilir, ne tasavvur edilebilirdir. Bunlar hem hızlı, hem de çok çok uzun süreçtir. Ama dış ölçümü bir göz açıp kapamadır. Yani bir saniyede siz 100 trilyondan 10 milyar kelcine hem sayıyorsunuz, hem böyle akıl almaz bir uzunluktaki olgu ve olay zaman akışını ortaya koyuyorsunuz.

Sürecek

*İç-dış: Nokta tekilliğin patlamasıyla sıcaklık, ışın, basıncı ve genişleme uzamını, olayın dışı olarak göz önüne aldım. İçteki foton kuark, mezon, baryon, lepton, elektron proton, nötron gibi parçacık olaylarını da iç olaylar gibi gördüm. İç ve dış kendinin kendine etkisini ortaya koyuştur. Bu da, evren tekil dalga atımının, mutlak titreşen genliğin kırılır kırılmaz, aldığı durumdur. Bura kuantum alanlar ve çoklu olasılığın aynı anda oluşudur. Yani süper konumlar ve zaman=devim=enerji=sıcaklık vs görünümlü haldir.

Bunu vücudumuzun ateşlenmesi ile bizim etkileşimimize benzetebiliriz. Aslında ateşi çıkaranda, ateşten etkilenen de eylemin kendisi idi. Evrenin önce ateşi çıktı, bu kendi ateşi organlara (foton, kuark ve parçacıklara) dışın bir etkisi gibi yansıdı.

Sürecek

a href='http://www.ozgurlukicin.com' target='_blank'img border='0' alt='Pardus... Özgürlük İçin...' title='Pardus... Özgürlük İçin...' src='http://www.pardus.org.tr/banner/bts01.png'/a

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 13.3.2009 17:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya