Bilim bize; evrenin bir yaratıcısı var mı, yok mu? Bunu sorgulatmaz. Esasen de bilimin işi bu değildir. Bilim, evrendeki var olanın şeylerin nasıl daha karmaşık hale dönüştüğünü açıklar.
Higgs parçacığı da denen bozonlar, deneysel olarak da kanıtlanırsa, evrenin hiç yaratılmadığı, hep var olduğu anlaşılacak. Bir tekillik sadece 13.7 milyar yıl önce büyük bir patlamayla karmaşık devinme sürecine girmişti. Böylece bilinen Newton Yasaları dışında atom altı parçacık ilişkilerine dek başka yasalarında geçerli olduğu bir evrene dönüştüğü anlaşılacaktır.
10 Eylül 2008 insanlığın başlangıç maddeleri içinde, neler olduğunun anlaşılmasına değin deneysel olacak araştırma süreçlerini CERNde başlatacağı önemli bir tarihtir. Doğa tarihinin yeniden yazılacağı bir tarihtir. Eğer bu, olası ise; teori mantığının, pratiğe dökülüşü olacaktır. Daha açığı; teorinin gözü; elle tutulur bir somutluk kazanacaktır.
Çeşitli öngörülerin, insanda şüpheler tutuşturması, şüpheleri nedeniyle iyice sağlamlanan, teoriler ve öngörüler; deneysel temellerle sağlamlanan, ama şüphesizliğini sağlamak içinde, mutlaka eksiklikleri ve bir kısım şüpheyi öngören şüphesizliğe gidiştir, big bengde var olmak. Kısaca; şüphenin, şüphe ile şüphesiz olmak isteyişidir.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
emek var emek,var olsun hocam.tam puanla selam ve dua.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta