Onsekiz bin âlemin, bidâyeti noktayım.
Zaman bende inşirâh, nihayette yoktayım.
Uzatınca KUDRET El, beni boylu boyunca,
Sonsuza ulaşırım, hattımın yollarınca.
Bir ân’da toparlayıp, dürer beni ân, bir an
Seyirtir yelkovanlar, bîtab düşer el amân
Gaybların âlemleri, fenânın nefesinde
Zaman ân’dan sıyrılır, Vâhid’in “kûn” sesinde
Elfü elfi zamanlar, Rahm’inde gebe ânın,
Rûh ve gönül demlenir, Tek NÛR’un hüzmesinde.
ULÛHİYYET sırrıyla, aynalarda us ve rûh,
Ta’lîm eder ESMÂ’yı, sohbetin telvesinde.
AKL-I KÜLL hayrân olur, LEVLÂKE’li nidâlar,
Yankılanır MELEKÛT, MUHAMMED nüvesinde.
Zaman ân’a tebeddül, dem bu dem faslarında,
Neşe-i ulâ coşar, “ Kâlû belâ sesinde.
KUR’ÂN neş’et FURKÂN’dan, HAKK gelince yok bâtıl
Zâil olur zulmetler, âfâk ve enfüsünde.....!
17.Ekim.2012
Sevim Çiçek KaradenizKayıt Tarihi : 10.9.2013 23:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!