Bıçak Ne İşe Yarar Şiiri - Gülhan Özkara

Gülhan Özkara
1811

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Bıçak Ne İşe Yarar

Babam hiç cebinden eksik etmezdi
Öldürmeye mahsus olanı değil
Açık ağzı ile sabitlenemeyen
Fiber saplı bir bıçak
Vefatında bile cebinden çıktı
Benim başka bilgilerim de var
Bıçak üstüne
Yaşar diye bir çocuğun
Başına çökmüş komünistler
Linç etmek için Keçiborlu’da
Tabii 80 ihtilalinden önce
Hepsi aynı şehrin ahalisi amma
Sağcılık solculuk var
Nasılsa bir küçük bıçağı
Alabilmiş yere yıktıklarında
Görmeziye kim gelirse
Neresi olursa
Dürtmeye başlamış yattığı yerden
Üzerine diz veren kalabalığa
Herkesin bir yerinden
Bir çentik açınca bıçak
Bırakmışlar çocuğu
Babasının bir eşek arabası vardı
Dindar, sakallı bir emmi
Bir fakir çocuğu yani
Kız kardeşi Hâdiye
İyiler iyisi bir şirin kızdı
Şimdi elli yaşında olmalı
Gelelim üçüncüye
Gökçeli’den bir adam vardı
Erzin’in çarşısında bile
Bıçakla bir çubuk yanardı daima
Kimseye de sormadım ama
Yaşımın ilerleyen zamanlarında
Bir savunma öngörüsü olduğunu anladım
Bir de dördüncüsü var
On beş yirmi senelik bir hatıra
Dağlara doğru gittim o zaman
Station bir Renault ile
Ne kadar alırsa o kadar
Doluverdi köyün gençleri
“Haydi Göller yaylasına gidek abi” dediler
Allah bilir ya, bagajı bile dolu
Kırmadım hiçbirini
O bölgenin en bozuk yolundan
Tapan’ın Dipsiz deresi şelalesinden
Aşağı indim
Hem kepir hem viraj hem dar
Ve hem de en çetin yörebin inişi
Neyse Biyâler (Beyler) denen yere geldik
Zor yerleri geçip de egzozu kırıp
İndik hep beraber aşağıya ormanın içinde
Bu egzozu nasıl yaparız diye
Tamamen kırık
Arandık, tarandık, bir şey bulamadık
Ve mucize aklıma geldi:
Bıçak
Açtım arabanın bagajını
Arka lambaların kablolarının
Hepsini biraz uzunca kestim
Alın bir iyi bağlayın bunu dedim
Bağladılar çocuklar uzatmayıp
Ver elini Göller
Bir yayla mı ki
Daha aşağılarda rakım çıkarken
Ceket arattırır adama
Bir zirvenin dibi gibi ve öyle
Bir tarafı da Toklu dağının duvarı zaten
Bir engel de yok
O soğumayacak da ben mi soğuyacağım
Bıçak işi uzar daha, biz kısa keselim
Tırnağın ile alamadığını bile
Ucu ile kanırtır çıkarırsın orta yere
Bu alet bana lazım olmaz diyen bir usta
Görmedim daha
Yalnız keskin olmasının bir bilgisi var
Paslanmaz çelik olanı değil
Karademiri makbul bileyi için
“Yok ben illa paslanmaz isterim” diyorsan
Canın sağolsun
Benim babam kırk mesleğin erbabı
Birisi de Demircilik, unutma
Çukurova’nın zirve sanatkarlarından
Yahya Usta ile çalışmış
Dükkanı kapatırken demirciliğe paydos diye
İkisi iki yerden ağlaya ağlaya ayrılmışlar
İşte ortaklık bu
Temmuz 2015

Gülhan Özkara
Kayıt Tarihi : 4.8.2015 18:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gülhan Özkara