Güneşi bahane edip rüzgârı suçlamışsın.
Sen hicranı çoktan ola estirmişsin.
Sıratı geçmişçesine emin,
Olmasa da kara gözlerin, sert bakışların;
Bu bedbahtlıktır yeminin.
Üstünü yarım bıraktığın ayrılıklarını örtüyorum.
Peki sen?
Seni nereden toplayabilirim?
Gözden düşüp kaybolabiliyorken,
Bu gidişler çok erken.
E zaten geberip gideceğiz.
Hatta sen ola çoktan gitmişsin.
Sinemde sen bir keberik,
Karnımda sancın,
Bu değildir gebelik.
Başımı alıp geldik ben ve hislerim
Cenazen oldukça kalabalıktı bil isterim.
Yeryüzü yedi, ben sekizinci günde yaratılmışım.
İçimde sen, yani hiç var olmamışız.
Ah, ağrılarım kadar keskin.
Cehennem benden, ben senden;
E, beteriz bir birimizden.
Yüreğini ağzında taşımaya ne hacet?
Amaan..
Yalanlar yutkunurken isyan bayraklarını bir tek bana çek.
Ha bir de giderken kapıyı çek.
[01 Ağustos 2025]
Zehra YadenKayıt Tarihi : 12.8.2025 17:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!