BGG 080 Çocukluk Yıllarımın Gezgin Gazet ...

Fevzi Günenç
551

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

BGG 080 Çocukluk Yıllarımın Gezgin Gazete Satıcısı Adnan Ravullu’yu da sakatladı Almanya (Benim Güzel Gazianteplilerim)

Daha 13 -14 yaşlarındaydım. İlk yaz aylarında birinde, bir Öğlen sonrasıydı. Evden işe gidiyordum. Maarif kahvesinin önüne gelince olan oldu.
Önüm sıra giden bir kıza, yanımdan geçen bir delikanlı laf mı atmıştı, cimcik mi atmıştı anlayamamıştım, kabak benim başımda patladı.
Kız, çığlığı patlatınca hemen namus bekçisi biri türeyivermişti yanı başımızda.
“Hangi namussuz yaptı bunu! ” diye de bağırmıştı. Yanımdaki hayta işin içinden sıyrılmak için beni göstermişti.
Bir anda yakalarımdan tutulmuş ve havalandırılmıştım.
O anda kim bakardı senin daha on on iki yaşlarında bir çocuk olduğuna!
“Bırak lan çocuğu! ” diye bağırıyordu biri. “Ben laf atanı da, laf atılanı da gördüm. Oğlan çoktan tüydü. Kız da aha orada. Bir boka da bezemiyor zaten...”
Adam beni yere indiriyordu. Tartışıyordu ikisi.
Homurdanarak uzaklaşmıştı sonra beni havalandıran.
“Gel yeğenim...” diyordu kurtarıcım. “Çok korktun mu? ..”
Başımı kaldırıyordum ona minnetle bakarken.
“Cık...” diyordum.
Gülümsüyordu. Saçlarımı okşuyordu.
“Haydi git işine canım...” diyordu.
Sonraları Adnan Ravullu olduğunu öğrenecektim onun. Maarif Kahvesinin adam boyuna ulaşmayan duvarının dibinde oturur ayakkabı boyacılığı yapardı.
Bir gün babamla ikisini bizim dükkânın önünde konuşurken buldum.
“Bana bir kefil gösterebilir misin? ” diye soruyordu babam ona.
Susuyordu Adnan abi. Anlaşılan kefil gösterebileceği kimse yoktu.
“Madem Maarifin dibinde boyacılık yapıyorsun, Memet Özergin tanır seni.”
Gözleri ışımıştı.
“Tanır! ” demişti.
“Kefil de olur...”
“Olur mu? ..”
“Bana ne soruyorsun, ona sor.”
“Olmaz.”
“Neden, seni güvenilir buluyor mu? ”
“Bulur da, ilke olarak kefil olmuyormuş kimseye. Söyledim yoksa...”
Söze karışmıştım yetkimin sınırını aşarak.
“Kefil mi gerek? ” diye sormuştum.
Beni görünce yüzünü bir gülümseyiş yalayıp geçmişti. Ama kurtarıcı melek olabileceğimi düşünmediği için gözleri ışımamıştı. Başını sallamıştı yalnızca.
“Ben kefilim ona baba...”
Babam şaşırmıştı. Adnan abi daha da şaşırmıştı.
“Nereden tanıyorsun ki sen bunu? ” diye sormuştu babam.
“Tanıyorum...” demiştim gülümseyerek. Babama çaktırmadan Adnan abiye göz kırparak...
“Aramızdaki, o kıza söz atıldığında beni kurtarmıştın ya... İşte o gizimizi babama söylemeyisin ha! ” der gibiydim.
“Eh, madem sen tanıyorsun...” demişti babam.
Böylece gezgin gazete satıcılarımızdan biri olmuştu Adnan abi. Kefilini de mahcup etmemişti hiç bir zaman. Daha sonraları bizim bir numaralı gezici gazete satıcımız olan Adnan Ravullu, en çok sevdiğim Kilisli olarak anılarımda yer alacaktı.
Ağabey küçük erkeke kardeş dostluğumuz uzun yıllar sürdü. Sık sık değinmekten kendini alamadığı bir şakamız vardı, tanıştığımız ilk günle ilgili.
“Ne biçim yavruydu o söz attığın kız da değil mi ama Fevzi! ”
Ömrünce inandıramamıştım.
“Valla billa ben laf atmamıştım o kıza Adnan abi…”
Ama o hep ısrar etmişti.
“Hadi hadi, yemezler…”
Aslında biliyordu benim bu konuda günahsız olduğumu. Ama böyle bir günahın sahibi olmamı da yürekten istiyordu sanki.
“Ne olurmuş ki canım söz atarsan… Göz gördüğünden pay umar. Delikanlı adamdın.” Delikanlıya bak hele. Daha on bir yaşındaydım… “Onlar da (kızlar) öyle kabak çiçeği gibi açılıp saçılıp çıkmasınlar sokağa.”
Biz gazete bayiliğini bıraktığımızda, o da Almanya’ya işçi olarak gitmişti. Kendisiyle birlikte gidenlerden çabuk döndü geriye. Bu kez yürürken bir eliyle belini tutuyor, aksıyordu.
Söylemez Pasajında bir dükkân açan Adnan Ravullu’yu Almanya, ülkesine sakatlayarak göndermişti.
Gaziantep’e her gelişimde dükkânına uğrar esenlik dilerdim ona. Karşılaşınca sevinirdik ikimiz de.
Son kez geldiğimde karşılaşamadık.
“O, dükkânı bıraktı, gitti...” dedi komşuları.
“Nereye? ..” diye soramadım. Duyumsadım. İçim elvermedi dahasını sormaya.
“Uzağa gitti... “ dediler sormamama karşın. “Geri dönülemeyen O kara yere...”
Söylemez Pasajı, Söylemez Pasajı, senin ettiklerin de çok oluyor ama artık... Hüseyin Güzel, Adnan ağabey... Daha kimleri göndereceksin yaşamdan kopartıp da öte yana? ..

Fevzi Günenç
Kayıt Tarihi : 1.7.2009 01:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hakan Fikret Ravullu
    Hakan Fikret Ravullu

    selamlar fevzi bey ben adnan ravullunun torunuyum dedemim bilmediğim yönlerini öğrendim sizden teşekkür ederim [email protected] hakan fikret ravullu

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Fevzi Günenç