BGG 047 Kitap Okuyan Ölü: Alaeddin Dai ( ...

Fevzi Günenç
551

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

BGG 047 Kitap Okuyan Ölü: Alaeddin Dai (Benim Güzel Gazianteplilerim)

Kitap okuyan ölü: Alaeddin Dai

İki Alaeddin Dai vardı tanıdığım. Biri Terzi Alaeddin Dai’ydi. Daha bir kaç gün önce Banka’da karşılaştık. Yaşıyordu. Ömrü uzun olsun. O da benim gibi emekli maaşını almaya gelmişti. Birbirimize dikkatle baktık. Hemencik çıkaramadım onu. İlk tanıyan kendisi oldu. “Necip Ammimin oğlu? ..”
Bu soruyla karışım tanışıklık sözü hemen anımsattı kendini.
“Alaeddin Abi? ”
Söyleştik. Andık adaşını.
İkincisi Bankacı Alaeddin Dai’dir. Sanırım amca çocuklarıydılar ikisi. İkisinden de anılar kaldı yaşantımda. Ama Bankacı Alaeddin Dai’nin bıraktığı izler silinmez izlerdi.
Esmerdi, iri yarı değildi ama zayıf da sayılmazdı. Bana kalırsa olağandan da uzuncaydı boyu. En çok dudakları dikkatimi çekmiştir. Kalın dudakları... Konuşurken çıkardığı o davudi tok sesi oluşturan sanki bu dudaklardı gibi belirdi hep çocuk bana.
Onu tanıdığımda on-on iki yaşlarında olmalıydım. Babamın kitap, gazete, dergi satılan dükkânında çalışıyordum. En iyi müşterimizdi Alaeddin Dai.
Ben de bir kitap kurdu oluncaya kadar ona müşteri gözüyle bakacaktım daha bir süre. Ancak kitabın ne olduğunu öğrendikten sonra anlayabildim onun Gaziantep’e o güne kadar ne gelmiş ne de gelebilecek ne yaman bir kitap kurdu olduğunu.
Bize gelen bütün kitaplardan alırdı birer tane.
İşbankası’nda şefti. Sanırım maaşının büyük bölümünü kitap, dergi, gazetelere ayırırdı. Kimi kitaplardan ikişer tane alırdı. Bunu niçin yaptığını merak edip dururdum. Dayanamayıp sormuştum sonunda:
“Kimi kitaplardan niçin iki tane alıyorsun Alaeddin Amca? ..”
“Kimi kitaplardan ikişer tane alıyorum, çünkü bunları çok seveceğimi biliyorum. Benim gibi çok sevebilecek birileri daha okusun, diye... Sevdiğim insanlara vermek için alıyorum. Kimilerini de uzunu süre saklıyorum. Eğer biri benden okumaya alıp da geri getirmezse, bu çok çok sevdiğim kitabın yeri boş kalmasın istiyorum.”
Bu açıklamaya o zamanki çocuk aklım pek algılayamazdı her halde ama yine de sevgiyle bakardım ona. Böyle davrandığı için kutlarcasına...
Aladdin Abi, sadece kitaplarla yetinmez, bize gelen bütün dergilerden de alırdı. Önemli bir kaç günlük gazetenin de abonesiydi. Sanırım maaşının büyük bölümünü kitap, dergi, gazetelere ayırırdı.
Aradan yıllar geçecek. O, yaşama erken veda edecekti. Anadolu Lisesi’nde okuyan kızı Aslıhan, benim kızım Doğa’nın sınıf arkadaşı, sıra arkadaşı olacaktı. Kim bilir kaç on yıl sonra ona sorma olanağını bulacaktım.
“Ne oldu babanın kitapları Aslıhan? ”
Aslıhan kitapların annesi tarafından alındığı günkü gibi korunduğunu söyledi. O, sanki yaşıyormuş da uyuyormuş gibi, yatağından kalkıp kitaplarına şöyle bir göz atacakmış gibi bakımlı tutarmış anneciği Alaeddin Dai’nin kitaplarını...
Ne güzel! ..
Bilirim kitapları, dergileri, gazeteleri uzun süre saklamanın ne zor iş olduğunu. Benim de çok değerlli bir gazete koleksiyonum vardı. Sevgili Mehmet Tekerleğin armağınıydı...
Bir oda dolusu... Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Kasım 1928'de 1353 Sayılı Yasayla 29 harften oluşan yeni Türk abecesinin kabulüyle başlayan yeni harflerle çıkan gazetelerin illlklerini de içeren bir koleksiyondu bu.
Kiracıydım. 30 ev değiştirmiştim. Her seferinde de gazeteler için bir oda fazla jiralıyordum. Daha fazlasına katlanamayacağımı anlayıp hepsini de Şehir Kütüpanesine armağan etmiştim. İncinin değerini kuyumcu bilir. Kütüphanenin zavallı müstahdemleri o gazeteleri bakkallara kiloyla satmamışlar mı meğer!
Her evliliğimin bitişinde bir kütüphane yitirmenin acısı da caba... Çünkü ben de sevgili Ülkü Tamer gibi her evliliğimin bitişinde evden ceketinden özge hiç bir şeyini alarak ayrılanlardan oldum. Kaldı ki kitapları almak...
Bunları düşünerek Alaeddin Dai’nin çok şanslı olduğu kanısına varıyorum. Emanetlerinin değerini bilip saklayanları var...
Eski çağlarda olduğu gibi insanlar sevdikleriyle gömülebilme şansına sahip olsalardı, sanırım Alaeddin Dai de kitaplarıyla gömülmek isterdi. Ne güzel bir şey ama! .. Mezarında kalkıyorsun, uzanıp sevdiğin bir kitabı alarak yeniden okuyorsun...
Gerçi Alaeddin Dai mezarında uzanıp alamıyor kitaplarını. Ama sanırım ruhu zaman zaman evini ziyaret edip sevgili kitaplarına sevinçle, gülümseyerek bakıyor, onları gözü gibi koruyan eşine gönül borcu duyuyordur.

Fevzi Günenç
Kayıt Tarihi : 23.6.2009 23:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fevzi Günenç