44 yıllık düşünü gerçekleştiren Adil Dai, Gaziantep’i “Savaş Müzesi”ne de kavuşturdu
Lisedeyken edebiyat öğretmenimdi Adil Dai. O yıllarda aşık olduğum için dersleri asmıştım. Tüm derslerimden kırık verirdi öğretmenlerim. Cimnastikten bile kırık alırdım…
Bana kırık not vermeyen bir tek öğretmenim Adil Dai’ydi. Ben yine de onun değerini bilemedim.
Adil öğretmenimiz öğrencilerini sadece edebiyat öğrenen gençler olarak yetiştirmezdi. O, hayata hakkını aramayı, savunmayı bilen bireyler olarak yetişmesini de isterdi çocuklarının. Bu nedenle de üstlerine üstlerine giderdi.
Bizlerse gaza getirildiğimizin ayırımında olmaz, olur olmaz yerde, hele hele kızların yanında onları küçük düşürüyor, diye onunla çakışırdık. Onun davranışlarını, “bizi küçümsüyor, horluyor” diye algılardık. Ona bozulurduk, canını alasımız gelirdi.
Ben de kurbanlarından biri oldum bir seferinde edebiyat öğretmenimin. Ders sırasında benimle tartıştı. Aşağılayıcı sözler söyledi arkadaşlarıma.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta