BGG 006 Ali Nadi Ünler herkes için çok ş ...

Fevzi Günenç
551

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

BGG 006 Ali Nadi Ünler herkes için çok şey yazdı ama hiç kimse onun için yazmadı (Benim Güzel Gazianteplilerim)

Ali Nadi Ünler herkes için çok şey yazdı ama hiç kimse onun hakkında hiçbir şey yazmadı

Ali Nadi Ünler bir yazardır. Antep harbi hakkında çok şey yazmıştır ama kendinden hiç söz etmemiştir. Gerek kendisi gerekse başka yazarlar, hatta Gaziantep’in topal karıncası hakkında bile destanlar yazan Sevgili Cemil Cahit Güzelbey amcamız dahi bu konuya değinmemiş. Dolayısiyle Ünler hakkında hiç bilgi edinemedim. İşin bu yanı ilginç.
Ünler Antep savaşına katıldığında bir yedek subaydı. Kendisine verilen göreve bakıyoruz, Astsubay Şahin’in yanında çetelik. Bir muvazzaf subayın bir astsubay emrinde çalışması garip değil midir sizce?
Ali Nadi amcayı çocukluğumda tanıma şansına eriştim. O zamanlar yazar olacağımı, kendisi hakkında yazı yazacağımı nerden bileyim? Bunu bilemeyeceğim için de aklımı kurcalayan soruları sormamıştım ona.
Ali Nadi Ünler o zamanlar benim için sadece bir dede arkadaşıydı. Ailece bize gelirlerdi. Ailece kendilerine giderdik. Eşi Fatma hanım teyze kanını gönünü sererdi önümüze. Sanırım ki birbirlerine gidip gelen tek aile dostlarıydık.
Toprağı bol olası, ışıklar içinde yatası ninem Asya hatun pek severdi Fatma hanımı. Bir araya geldiklerinde ağzı ağza verir, dünyayı unuturlardı. Saatlerce konuşurlardı. İki kadın bunca uzun zaman ne konuşurdu, aklım almazdı.
Biz Nadi amcaya dönelim yine. Dediğim gibi bir yazardı o. Antep harbiyle ilgili en ufak ayrıntılara kadar girmiştir. Savaşla ilgili karanlık nokta bırakmamak için çaba göstermiştir. Buna karşılık ne kendisi ne de başkaları onun hakkında en ufak bir bilgi bile vermemiştir. Belki de ilk kez ben Ali Nadi Üner ailesiyle ilgili kısmi de olsa bilgiler veriyorum.
Eyüpoğlu Mahallesi Kastelbaşı sokağında oturan Ali Nadi bey Fatma hanımla evliydi. Ailenin iki kızı iki de oğlu dünyaya gelmiştir. En bütük çocukları Bedia hanımdır. İki numara halen İzmir’de avukatlık yapmakta olan Ayhan Ünler’dir.
Ailenin üçüncü çocuğu Altan hanımdır. Atlan hanım küçük amcam Burhan Cahit Günenç’le evlenmiştir. Bu ailenin de bir kızı bir oğlu dünyaya gelmiştir. O dünya tatlısı kuzenlerimden büyüğünün adı Betül, küçüğünün adı ise Kaya’dır.
Ali Nadi bey amca savaştan sonra Halkevinin matbaa müdürlüğünü yapmıştır. Bu matbaada çıkan aylık Başpınar Dergisi ile günlük Güney Postası Gazetesinin yayınlanmasında önemli görevler üstlenmiştir.
Halkevinin, iktidara gelen gerici Demokrat Parti tarafından kapatılmasından sonra emekliye ayrılan Ünler, bir yandan yerel gazetelerde köşe yazıları yazarken, bir yandan da açtığı genellikle sol kitapların bulundurulduğu kitapçı dükkanını çalıştırıyordu.
Artık yaşının ilerlemesi nedeniyle dükkânında uzun kalamıyordu. Bu nedenle ilkin Ali Şentürk’le ortak oldu. Sonra ortağından ayrıldı, bu kez kitabevini amcam Burhan Cahit Günenç beklemeye başladı.
O yıllarda Ders Araçları Merkezi Müdürü olan amcam kitapçı dükkânında, ancak görevinden arta kalan zamanlarda bulunabiliyordu. Atatürk Bulvarındaki kitapçı dükkânının önünden ne zaman geçsem amcamı başı önünde, o zamanlar pek moda olan sol kitapları okurken bulurdum.
Oldum olasıya çok sevmiştir Burhan Cahit amcam beni. Bakışlarımızın her karşılaşmasında gözlerinde sevinç yıldızları uçuşur.
“Gel bakalım Fevzi…” derdi. “Bak ne okuyorum. Marks’ın Kapitali. Bu kitabı sen de okumalısın muhakkak. Üretim tüketim ilişkilerinin sosyalist toplumdaki yerini irdeliyor.”
Başka bir gün önündeki kitap ya bir Lenin ya da Stalin ya da Mao kitabı olurdu. Ona imrenirdim. Ne güzel bir işi vardı. Hem işini yapıyor hem de sosyalist literatürü yutuyordu.
İnsanların yaşlandıkça değiştiklerine en çok amcamda tanık oldum. Bu da beni çok şaşırttı. Onca çok sol kitabı yutan Burhan Cahit amcam bugün evlerinin karşısındaki caminin gönüllü bakımcılığını yapıyor. Her sabah ezan okunmadan sıcacık yatağından kalkıp cennetin kapısını kendisine açacak olan yapının yolunu tutuyor. Cehennem korkusu insanlara neler yaptırıyor…
Konumuz Burhan amcam değil, Ali Nadi bey amcam. Ne yazık ki Sevgili Ünler hakkında daha fazla bir şey bilmiyorum.
Ekleyebileceğim aklımda kalan tek şey, bu dünyadan pek genç yaşında göçüp giden 4 numaralı çocukları Orhan Ünler’di. O da hukuk tahsili yapmış, avukat olmuştu. Burhan amcamın sıkı sıkı arkadaşıydı. Bu nedenle benimle de sıkça bir araya gelirdi. Onun savunduğu bir şey vardı:
“Bu kent, gazilik unvanını kolay elde etmedi. Bu uğurda binlere şehit verdi. Yazıktır, kentimizin adını Gazisini görmezden gelmeyin.”
O toprakla birleşti. Işıklar içinde yatsın. Şimdi gazilik unvanının savunuculuğunu kendisinden gönüllü olarak devralıp ben üstlendim. Giderek gaziliğimize o kadar çok boş veren olmaya başladı ki, bu konuda kahrolmaktan kendimi alamıyorum.
Ali Nadi Ünler bey amcanın yaşamıyla ilgili bilgileri edindikçe bu yazıma ekleyeceğim. Umarım onu benden daha çok tanıyan yakınları çıkar da bana gerekli bilgiyi verirler bu dizi yazım kitaplaşmadan.

Fevzi Günenç
Kayıt Tarihi : 25.6.2009 01:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fevzi Günenç