Bez Bebek Şiiri - Emre Koçakoğlu

Bulanıktı gökyüzü
Yaklaşmaktaydı gece
Ay göründü hafiften önce
Sonra koca şehir
Karanlığa gömüldü öylece
Kimisi için başlıyordu eğlence
Kimi içinse kötülükleri
İçinde barındırıyordu gece
İlerledi saatler sessizce
Azrail iş başındaydı yine
Kısa sürecek film şeridi
Sarıldı yıllar öncesine
Küçük şirin bir kasaba
Şahitlik etmişti olan bitene
Sıcak bir sonbahar sabahı
Gözlerini açmıştı dünyaya
Her şeyden habersizdi
Yeni doğan küçük bebe
Doğduğu ay isim oldu eylüle
Tek çocuğuydu ailesinin
El bebek gül bebekti evde
Bahçede ki kiraz ağacının
Dibinde oynardı hep
Annesinin artık bez parçaları ve
Gazoz kapağından yaptığı bebeğiyle
On yaşına değdiği
Eylül ayıydı
Azrail iş başındaydı yine
Ailenin yaprak dökümü
Başladı o gece
Annesi yoktu artık küçük kızın
Yalnız kalmıştı koca evde
Annesinin yokluğuna alışamayan
Bir kendi değildi elbette
Babası da dönmüştü yaşayan bir ölüye
Mutlu günlerini geride bırakmıştı
Kiraz ağacının dibine oturur
Ağlardı saatlerce
Babasının saatçi dükkanında
İşler de iyice kötüye gidince
Kasabaya veda zamanı gelmişti
Artık büyükşehirdi son çare
Yaşı da on beşine değmişti
Ellerindeki parayla
Bir gecekondu kiralayabildiler ancak
Bu koca şehir İstanbul
Masum göründü gözlerine
Şansları yaver gitti önce
Babası iş buldu kısa sürede
Büyük bir mağazada
Saat tamir ediyordu gündüzleri
Geceyse çalışıyordu taksi de
Kızını okutmaktı tek amacı sadece
Liseyi bitirdi eylül böylece
Sınavı kazanamadı ilk seferde
İmkansızlıklar içinde
Yazdırdı babası dersaneye
Yeni arkadaşlar edindi kendine
Sıkı çalışacaktı eylül bu sene
Arkadaşları bir gece
Hep birlikte gitmek istediler eğlenceye
İzin vermezdi babası ama
Arkadaşlarına gelirim dedi bir kere
İlk ve son kez yalan söyledi babasına
Etüte kalacağız dedi dersanede
Bulanıktı gökyüzü
Yaklaşmaktaydı gece
Ay göründü hafiften önce
Sonra koca şehir
Karanlığa gömüldü öylece
Ve eylül evden çıktı
Kayboldu karanlığın içinde
Eylül ayıydı yine
Köhne bir barda eğlendiler
Saatler ilerledi iyice
Lavaboda buldu kendini
Kızlarla birlikte
Birer şırınga vardı ellerinde
Denemesi için ısrar ettiler
İstemedi önce
Bir kere denemekten
Ne çıkar dediler
Hayır diyemedi onlara yine
Bembeyaz koluna
Bağladılar serum lastiğini
Şırınganın koluna değmesiyle
Uyuşturucunun etkisi
Sızdı bedenine
Aşırı geldi ilk doz
Kaldırmadı bedeni haliyle
Gözleri karardı önce
Film şeridi başladı böylece
Kiraz ağacının dibindeydi yine
Son nefesini verirken
Oynuyordu annesinden kalma
Gazoz kapağından bez bebeğiyle
Babası yıkıldı duyunca
Kaldıramazdı bedeni bu kadarını
Kızı da yoktu artık
Kasabaya götürdü kızının cansız bedenini
Yapması gereken son bir şey vardı
Yıllar önce kızı annesi
İçin istemişti aynısını
Şimdi babası kızının yalnızca orada,
Mutlu olacağını biliyordu
Annesine kavuşturdu kızını
Şimdi kiraz ağacının dibinde
Yatmaktaydı ikisi de
Babaysa artık
Hayal aleminde yaşıyordu
Oynuyordu eylül yine
Kiraz ağacının dibinde
Gazoz kapağından bez bebeğiyle...