İnsan gülünce sever
İliklerine kadar titrer de soğumaz içi
Üşür gülünce, mütemadiyen üşür
Alışık değildir ki bu eyleme
Acı nedir tatmıştır
-Âmâ-
Renkler vardı, sesler vardı
Âmâ olmuş gözlerim
Seni Firdevs’te görürken
Aşk sancı olup kalbime çıkarken
•Aşk-ı Derûn•
Boş bir umudun pençesinde
Gördüğüm kabusla zehr-i ziyan edilen
Kabusumdan uyandığım vakitlerde
Yere çakılır hayallerim
Solar umudum biter ümidim
-Çiçek Açan Gökyüzü-
Büsbütün ben, geçmişimle
Senin uçsuz bucaksız gönül şehrinde
Kayboldum, sokaklar daraldı büklüm büklüm
Yok oldum...
~En Büyük Kahır~
Gökyüzünü üç bulut kapladığında
Semayı görüp gözlerimi kapattığımda
Kuşkusuz bir ruh sarar bedenimi
Mütemadiyen üşütür beni
Aşk-ı yok sayan
•Serçe•
Bir avluda sen ve ben
Güneşin yansımasıyla oluşmuş gölgeler
Ahenkli bir şiir gibi dans eder mısralar
Omuzlarda ki yüklerden arınmış bir serçe gibi
Özlem uykusu gelmiş bir çocuk gibi
Yere çömelmiş ağlıyor.
Sevda; kanadı kırık bir güvercin
Yaralı, uçamıyor...
Mütemadiyen olduğu gibi
-Yeniden Doğuş-
Bak gökyüzü karanlık olmasına rağmen
Kuşkusuz, bedene bürünmüş şekilde
Parıldar
Yıldız kayar bakmadığında
Baktığında ise sadece ay batar, güneş doğar
Teşekkürler efendim...
Teşekkürler efendim...
Sevgi güzellik yoludur
seven kişinin kalbi
çiçeklerle doludur