Sana geldim ey Rabbimin evi
Sana geldim gözlerim nemli
Kalabalıklarda görmeğe alışmıştım seni
Şimdi dayanmaz yüreğim, esirim, ey kıymetlilerin en kıymetlisi
Sen ey mihrap efendimin yadigarı
Fatihalar diyarısın gönlümüz gamlı
Sen ordunun karargahı
Şimdi boş mu kaldın ey islamın emir yumağı
Ey mimber müminler sana aşık, seni özler
Cumalar seninle süslenir müminler sükûnete seninle erer
Sen ey mimber bizi mi kabul etmezsin artık
Müminler ağıt, yakar seni görmek ister gaflete boğulan yürekler
Ey kürsi, öğüt mekanı kur’anın kalbi
Seni anar müminler, gönüller sana meftun gözler yaşlı
Efendimin talimatları sende, yoksa kalpler mi paslı
Neden bu dağınıklık neden, liyakat mı şaştı
Ey Bilali habeşinin mekanı, ezanların durağı
Kamet getiren yok Bilaller mi sustu şimdi
Diller lal gönüller yanık suskunuz hey hat
Geriye dönüş ne zaman yardım et ya rab
Ey cami bizi mi kovdun liyakatsizliğimizden
Susmak bilmeyen dilimizden, durmak bilmeyen sözümüzden
Koruyamadık mazlumları intikam mı alırsın bizden
Merhamet et ya Rab ümitsiz kaldım şu halimizden
Suriyeli kardeşlerimize yardım mı edemedik gereği kadar
Bölüşemedik mi ekmeğimizi mazlumlarla
Yıkamadık mı gururlu yüreklerimizi yoksa
Yıkamadık mı dünyalık putlarımızı, yenik mi düştük dünya ya
Sen affeyle Allahım yoksa hbir fırsat mı çıkardın karşımıza
Kendimize gelmemize bir yol mu açtın yoksa
Tazimimiz sanadır merhamet eyle aciz kullarına
Biz yalnız sana inandık bizi haşret bu imanla.
Kayıt Tarihi : 18.3.2020 19:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!