bu kupkuru suyun içinde
gerçek bir sensin,
kılıçkeş civan gence kayıtsız baktın,
kollarında öfke çiziliydi halbuki
gamsızdın, mağrur
bir de sesin, tüm kaygılardan özenle süzülen
mumlar birer kavak ağacı,
rüzgarında aşka gelen, alkolik masalarda
gökten düşen kişi başına kahırla orantılı,
caddeyi çınlatan cümle ayak sesleri. Hepsi lanetli
yarının yoza bulanmış
yüreğinde geberene dek kızarmakta akşamdan
şairler divanının göbeğinde
ey tarihi şehir, acemine nasıl da acımasızsın,
tele asılı kalır sazende sabrın,
tek kuruşu haşlanmış mısıra yeğ tutar
sana vermektense cümle kaderdaşın.
kimin elini sıksam bir tutam yalan
sense, canı taşlara bağlı
öylece sessiz, kocaman gözlerinden huzur taşan.
la kin vitrinde rüküş ve başsız bir
manken kadar haysiyet yoktur
aşağı yukarı akıp duranda.
kalabalık, hepiniz yoldaşsınız,
istikbalin hiç durmayan
elektronlarısınız,
devcileyin bir kabloymuşçasına
çiğnediğiniz caddenizde
sırtınızda yüklerinizle
devinir, taşınırsınız.
akım var!
ucuza akım!
Kayıt Tarihi : 7.7.2006 15:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!