Pusulasız çıktığım Sıraselviler Sokağı'nda 
Kendisini yelkovan aracılığıyla ifade etmeye çalışan zamanın talihsizliğine üzülürken 
Marya Hanım 
 Afyon kokan dükkanının önündeki saksıları topluyor
Tam bu anda düşünmeden edemiyor insan 
Marya hanımın saksıları mı döndürüyor altımızdaki devranı? 
Yoksa alelade fikirleri pusulasız düşünen bizler mi müsebbibiyiz semadaki idamların ?
Kardelenler geliyor aklıma 
Kardelenler değil midir 
Soğuğun karanlığın üzerine bir göktaşı gibi düştüğü zamanların ismini koyanlar ?
Kardelenler ki yalnız sürüsünü kaybetmiş çobanların karşısına çıkarlar 
Ben ki bir tepersiz rüzgardan öğrendim hayatımın istikametini
Bilmem kaç gün geçti üzerinden cehaletimin
Kaç kere resmini çizdim sana yazdığım şiirlerin 
Çobanlara yalvardım 
Sokaklara aldandım 
Pencere önünde unutulmuş bir şamdan gibi aktı zaman 
Beyoğlu’na akşamı getiren kadın
Marya Hanım 
Yanımdan geçerken afyon kokusu altında ondülenmiş olarak 
Esnaf saatini yokluyordu
Vapur düdükleri oturuyor omuzlarıma o anda 
Yalınayak bir çocuk hazırlığa başlıyor şimdi 
Biliyorum tam da şimdi bir kızıllık kaplamış memleketimde semayı 
Ben ki suskunluğumla karartmışken laf-ı lemayı
Anlatın bana şimdi 
Kim tutacak  ellerimizden?
Kadehimize hangi bardaklar çarpacak ? 
Hangi sfenks şahlanacak riyakarlığına zamanın?
Ah neden bu manalı sorular 
Pusulam yokken çıkıyor karşıma ?
Aklıma kardelenler geliyor yeniden 
Yani şu beyazı beyaza düşürenler !
Sahi 
Bir kardelen neresindedir ak ile karanın ? 
Ben lejyonova-Varşova tren yolunun ortasında seçtim akla karayı, pusulam yok .
Ve ondan sonra 
Bilmem kaç idam gerçekleşti Sıraselviler’in  üzerinde 
Kaç bin renk istifade etti gözlerinden
Beyazlara inandım 
Siyahlara yalvardım 
Sana ilk baktığım  günkü gibi aktı zaman
Kayıt Tarihi : 25.2.2021 00:14:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!