Beyoğlu’nun,
Bilmem hangi işhanı nın merdiven altı çay ocağında,
Buruşmuş kese kâğıdı misali
Elleri ayakları kir pas içinde, sisli hatıralar;
Uzun tırnakları ile sımsıkı tuttukları sıcacık demli çay bile
Bir teselli vermiyorlar.
Yarınlarını kaybetmiş yaşlı bayanın,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta