Beyoğlu,Gece Çocukları,Gebelik

1

Burkulmuş bayram şekeri paketleri...
İmzalı ve buhranlı kitapların yakasına iliştirilmiş
Gece çocukları...
Kısık lambanın nefesinde şüpheli bir heyecanla
Çırılçıplak çıplaklığın duruyor manzaramda
Yalnızca iki gün bekledi dudaklarım sesini
Sonrası
Yağmurlu yol...
Sessiz çığlık...
2

Bir plak çalıyor
Göğünün şiltesinden düşüyor yıldızlar
Yağmurun uyukladığı kaldırım uçlarından
Adın yansıyor sabahın hülyasına doğru
Sökün ediyor yüreğinden kıvılcımlar
Suskun masallar anlatmalısın
3

Gecenin iplerini salıyor yalnızlığın zaman dilimleri
Tenler on ikiyi vurduğunda
Kıyamet mevsimine geçiyor gözbebeklerin
Ama sen halen kayalıklardasın
Dikkat et
Yosun tutmuş dualarından düşeceksin çocuk

Küflenmiş gemiler yüzüyor kuytularında ümitlerinin
Korunaksız limanında seyircisiz bir oyun oynanmakta
İstihza ile baktığın sudan bir yudum içmelisin
Güneşe bakmayan çehreni su zerrecikleri izlesin
4

Küllenmiş sevdalarında bir anka gizli
Çırpınır durur zihninde yakamoz
Ay ışığından geriye ne kaldı şimdi
Biraz hüzün,biraz ağlamak,biraz da solgun günebakanlar...
Yorgun adımlarında bir garabet yok
Avuçlarındaki siyahlık dünün gözyaşları
Peki senden geriye ne kaldı
Yalnızca sahipsiz mizbah taşları...

/ Gözümün önünde duvarlaşan subjeler...
Ne kadar da sana benziyorlar /
5

Sol bileğinde deriden bir tren yolu ve çubuk adam...
Ellerinle başını sıkıştırdığın günler geçti
Şimdi hüznün çamurundan sevinç heykelleri yaratmaktasın
Şimdi sapsarı benzine gri duvarların gölgesi değil
Derunundan yansıyan sarı güllerin çehresi vurmakta...

6

Sabaha karşı bir yatak gıcırtısı...
Üstelik yalnızca sen varsın odada
İç çamaşırının ön cephesinde patlayan havai fişekler
Kutlamanın mı yoksa yokluğun mu simgesi

7

Gözlerini kaçırıyor sahici sözler durağı
Hızlı adımlarında garip bir endişe
Derununda düğümlenen körleşmiş sevdalar seni yanıltmasın
Bileğindeki sevgimi yüreğine dokundurmalısın
Şimdi yarım kaldım