Zaman geçiyor
Zaman Ellerimin ellerimizin arasında yok olurken
kimsesizliğimize bağışlıyoruz bu hayatı
sürgünden Sürgüne gönderilirken
kendimizden de büyük parça bıraktığımızı yeni keşfetmiştik
nefes alıyoruz durmadan
hayatın hiçbir zaman bitmeyecekmiş gibi yaşıyoruz
anlamsız kelimeler
anlamsız cümleler kuruyoruz
kiminle ne
Neyi kime
hayat geçiyor
karanlık gecelerde güneş doğmuyor
Gönüllerde Ay gündüzleri de Ay Doğmuyor
doğuştan doğumlarını tamamladı
ölümler başladı artık
Karanlıklar 4 bir yanımızda
hücrelerimize kadar işgal edildi
anlatamıyor insan
nasıl anlata bilsin ki bu acıyı
kelimelere dökülür mü bu hayat
hayat kelimelerden ibaret
kelimeler mi hayattan ibaret
Yoksa kelimeler mi hayattan bir parça
Beynimin içerisinde yontulmamış cümleler
hayatın içerisindeki bir cümle
satırın içerisinde bir harf olsaydım
harfi yok etseydim
Kendimden bir parça bırakmasaydım sonsuzluğu
sonsuzluğu da yok etseydim
bilinmezliğe düşseydim
karanlıkların içerisinde
ağlasaydım acıları içime çekseydim
acı dan yani ne varsa kendimde yaşasaydım
insanlık bir daha acı çekmeseydi
Azaptan yana ne varsa yüreğinde toplasaydım
bütün azabı ben kendi içimde yaşasaydım
tek ben
tek ben yaşasaydım ki
Kimse yaşanmasaydı bu acıyı
olur muydu bu olabilir miydi
Tanrıdan isteseydik yapar mıydı
bir insan karşılığında bütün bütün insanlık sevinebilir miydi
bunun karşısında avuçları açıp açıp dua dua edebilir miydik
hayata dair bir şeyler yaşasaydık
hayat bize bir şeyler gösterseydi
bir şeyler öğretseydin
hayatı tüketmeseydik
öldürmeseydi ki durak durak yaşasaydık
her Durağı yok etmeseydik
bir yerde Dura Bilseydik
o yer bizi sarsaydı evimiz bir çatımız olsaydı
gözlerimizi orada açıp gözlerimizi orada kapat saydık
hayat denen ne varsa bir odanın içerisinde yaşasaydık
Mutlu Olsaydık
mutlu olabilseydik
mutluluğu yaşasaydık
keşke keşkelerin içerisinde bir keşkenin olması kadar acı bir şey yoktu
Oysaki hayat denen bu Zillet içerisinde yaşayıp gitmek
gidip ölmek
ölüp Yaşamak
bir fanusun içerisinde yok olmak
zaman geçiyor
gene saatin tik tak larından
ya da kum tanelerinin yere düşmesin den ibaret diye zaman denen illeti yaşıyorduk
Oysa ki insanlar çevremizde teker teker ölürken
Biz kendi derdimizden
kendi acımızdan
kendi yağımızda kavurmayı seçiyorduk
insanlığın ne olduğunu unuttum
unutmaya çalışıyorduk
acıyı tatmadan acı çekiyormuş gibi rol yapmaya başlamıştık
Oysa ki her şeyi acıdan ibaretti
ölüm de biraz iyiydi ölüm ölümü de sözde yaşardık Biz
biz sadece sözde konuşur Sözde yaşadık
aslında hiç kimsenin acısından anlamadık
Çünkü yaşamayan bir kişi ölümü acıyı azabı nasıl Yaşasın bir kişi
bunları yaşamadan nasıl empati kurabilsin
sonsuzluğun efendileri olarak gelmişken bu dünyaya
kimsesizlerin dertlerini nasıl anlayabilir dik
bir sadece konuşan insanlar
hiçbir şey yapmayan insanlarız
Biz bakan insanlar
hiçbir şey yapmayan
bütün bir orduyuz
Biz sadece konuşan 1 kişiyiz
Oysaki konuşmayan dilsiz olan ağzını kapatan menfaatçi bir ülkeyiz
biz hayatı eski çağlardan kalma
bir oyuncak misaliyiz
bir taş tablet biz
Biz yerimizde ağırız
yerimizden başka bir yerde gitmeyiz
Biz ölümün çocuklarıyız
Biz ölümdük
Biz aşktık
sevgidir ne olduğunu
bilmeyiz bir istekte bilmemezlikten geliriz
imkânsızlıklarda nasıl aşık olabilirim
nasıl sevilebilir
elde olmayana
nasıl sarılmak istenir
Biz yaşamayı yaşamak isteyenler
yaşamayı yaşatılacak kimsede yok artık
zaman geçiyor
bitiyor zaman
saat dilimlerinde
olduğu gibi zaman tükenecek
zaman bitecek
bir daha zamanda bir şey olmayacak
Sadece Yaşanacak
Kayıt Tarihi : 3.4.2021 11:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!