Beynimden
sen geçiyorsun
Uçuyorlar düşünceler gibi
dalga dalga bulutlar
Bir kapalı bir açık
aklımın kapıları
“Şaşkın ben”i
“ben” içine hapsediyorlar
Ömrün unutulmaz saniyeleri
Geceyi pembe yapan renkleri ilkbaharın…
Yapış yapış sürüyor tenimde yazlar
Kabülüm oluyor renksizlik
mirasıdır diye renkli yılların
Alın teri
Dıştan gelen çöl fırtınaları…
Yoksullukları yıkımları
Bir güzel bakışınla
Yutup gidiyor sevda seli
Kim bilebilir benden başka
Aydan önce
içime doğduğun geceleri
Atamıyorum beynimden hiç
Kucağıma
umut taşıdığın günleri
Beynimden
sen geçiyorsun
Sarıyor her yanı
Bilinmez bir ışık
Tanrı kesesinden
Varlık nedenimiz
mucizevi bebekler…
Geçiyor özler gözler içinden
Büyüyor evren
Kucağında yumuk yumuk
Tenler üstünde taze ten
Sonra
eskiyen beden
Işıyan gözlerde buluyorum geçmişi
Beynimden
sen geçiyorsun
Titreyerek uzanıyor elin
Bilinmez bana doğru
Keşfediyorsun
Sarılıp doğruluyorsun…
Tartıyorsun tüm varlığımı
Gün geliyor
Yüreğin gözlerinle birlikte bozuluyor
Görünmezi görünürle ölçüyorsun
-Sonra- üzülüyorum…
Beni artık gözlerimden okumayı unutuyorsun
Beynimden
sen geçiyorsun
Göçmen kuşların kışı terk edişi
-ve demir yığını-
Hızlı tirenler gibi
Mahzun kalışımı görmüyorsun…
Bir kapalı vagonda
kara gözlerin bağlı
uçup gidiyorsun…
Kayıt Tarihi : 14.9.2004 14:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)