Issız bir gece yarısı
Karanlık karanlığın koynunda
Sahibi meçhul gölgelerin ayak sesleri kayıp
Bazı pencerelerde sarımsı ışıklar perdelere yapışmış
Bacalardan sonbahara tek tük dumanlar uzanır
Kapılar gelme dercesine kapalı
Boynunu bükmüş sokak lambaları
Utancından bakışları önünde
Bir kaybı arar gibi
Yürüyorum
Ayaklarım dokunmuyor kaldırım taşlarına
Sessizliğin sırtındayım
Ne ardımda bakışlarım ne önümde
Sisler bürümüş düşüncelerimi
Gülüyor muyum ağlıyor muyum belli değil
Hani masallarda el ele tutuşur ya yavuklular
Kitap sayfalarımda kalır her gün okuduğum
Bir türlü yazamadığım
Ne görünen var gönlüme ne selam veren
Ben sarhoş, caddeler sarhoş sokaklar sarhoş
Göğsümde dost bir yüreğin sesi
Bilmece nefes almak, vermek
Kuru teselli giyinmiş hayaller
Ve avuçlarımda gezinen hayaletler
Zamanın kırık zembereğinde sallanan dün
Uzağa dua, uzağa niyet
Azaldıkça çoğalan bir kum saati yarın
Beklenen şafak sarı ışıklarıyla
Sabahı doğuran gece her gece
Labirentlerde dolaşan ruhum
Bir tek ışığın izinde
Bir gülücük
Ve bir öpücük…
Kayıt Tarihi : 1.11.2010 01:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!